Sabancı Üniversitesi farklı olduğunu gösteren bir projeye daha imza attı. ABD'nin önde gelen yönetim bilimleri üniversitelerinden biri olan Massachusetts Institute of Technolog (MIT) ile iş birliği yaparak gündeme geldi bu kez. Teklif, MIT'ten geldi aslında. MIT Sloan School of Management Dekanı Prof. David Schmittlein, Türkiye için "yükselen piyasa" demenin anlamsızlığına işaret ederek; Türkiye'nin yükselmiş olduğunu belirtti ve "Sabancı Üniversitesi bizim için mükemmel bir tercihti" dedi. Türkiye'nin MIT tarafından tercih edilen bir üniversiteye sahip olması çok önemli. Hem ülke açısından önemli, hem de böyle bir üniversitenin var olmasından dolayı önemli. Çünkü, David Schmittlein'in de dediği gibi Türkiye artık kalkınmış bir ülke ve global düşünen insanlara duyduğu ihtiyaç had safhada. Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nakiye Avdan Boyacıgil, "Türkiye'deki öğrencilere üstün programlar sunmakla kalmayıp; bölge ülkelerinden gelen öğrencilerin de bizi tercih etmesini sağlayacağız" diyerek; hedeflerinin büyüklüğüne vurgu yaptı. Hem Türkiye, hem komşularımız global vizyona sahip öğrenci yetiştiren bir yönetim okuluna sahip olmuş oldu yani. Global akıl ülkemizin olmazsa olmazı. Hayırlı olsun! Bu iş birliği, Sabancı'nın MBA öğrencilerine iki haftalık bir eğitim programı çerçevesinde MIT Sloan'a gitme ve orada seminerlere katılma imkânı veriyor. Ayrıca öğrenciler, Boston civarındaki şirketleri ziyaret edip "küresel işletme projesi"ni tamamlayacaklar. Yüksek Lisans Programı'na kabul edilenlerin çift diploma alması da mümkün. Bu bir ayağı. Eğitimin bir de Türkiye ayağı var. MIT Sloan öğretim üyelerinin yıl boyu Sabancı Üniversitesi'ni ziyaret edip veri modellerinden karar mekanizmalarına, yenilikçilikten liderliğe kadar pek çok konuda seminer vermesi üzerine oturtulmuş bu ayak. Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı'nın malum iki şapkası var. Biri Sabancı Holding yöneticiliği; diğeri, Sabancı Üniversitesi. Bu iş birliği belki de en fazla Güler Sabancı'yı heyecanlandırdı. Anlatırken yüzüne yayılan tebessümden, gözlerindeki ışıltıdan anlamak mümkündü bunu. Kendisine, 'Sizin için hangisi daha önemli' diye sordum. Güler Sabancı önce, "Bu soruya cevap vermeyeceğim" dedi. "Holding yöneticisi arkadaşlarımın kırılmasını istemem." Ben sorumun cevabını almıştım aslında. Fakat, Güler Sabancı bu kadarda bırakmak niyetinde değildi cevabını. "Holdingdeki işimi elbette seviyorum ama üniversiteyle olan bağım farklı. Birlikte çalışma, bilgi üretme farklı bir duygu. Daha zor, daha vakit alan bir şey ama ortaya çıktığında hepimizin hayatını değiştiriyor." Güler Sabancı, sözlerini şöyle tamamladı: "Biz, 'İstanbul finans merkezi olsun mu olmasın mı' diye tartışırken bir de baktık ki olmuş. İstanbul'un yönetim merkezi olması da lazım. Bizim bu teşebbüsümüz, onun ilk adımı."