Erdoğan-Baykal farkı

Başbakan Erdoğan, hedefine varmak için önüne çıkan engellerin üstüne gözünü kırpmadan gidiyor, hem de kanırta kanırta. CHP lideri Baykal ise şartların oluşmasını ve meyvenin kucağına düşmesini bekliyor, sabırlı yani. AK Parti'de çemberin dışında kalanlar ne yapıp edip Erdoğan'ın yanında yer almak için çırpınırken, Baykal'ın, -bırakın uzaktakini- yanındakiler bile alternatif arayışı içinde oluyor nedense hep! Sözde ikisi de lider. Erdoğan gerektiğinde alışılmış tüm doğruları tuz buz edip dağıtıyor; Baykal ise değişim söz konusu olduğunda ne yapacağını bilemiyor ve statükoya sığınıyor. Değiştirdiği şeyler de nedense göstermelik olmaktan ileri gidemiyor! Erdoğan Kürt, Alevi açılımı yaptı, parti bünyesi bu açılımı tereddütsüz kabul etti. AK Parti Hükümeti Nazım Hikmet'in kaldırılan vatandaşlık hakkını iade etti, partilisi alkış tuttu. Baykal birkaç çarşaflı kadına parti rozeti taktı, CHP karıştı. Bir belediye başkan adayı "Kur'an kursları açacağım" dedi, ilk tepki yine partilisinden geldi. İşin garibi, baş örtülü ve çocuğunu Kur'an Kursu'na göndermek isteyen aileler de itibar etmedi bu açılıma!... Erdoğan kalabalıkları peşine takıp sürüklüyor, Baykal tarafında ise durum çok farklı: Kalabalık onu itekliyor; hadi, hadi diye! Erdoğan gazetecilere daima yazı malzemesi veren bir lider. Bir kısım gazeteci ise Baykal'a konuşma konusu çıksın diye yazı yazıyor. Erdoğan çıktığı meydanlarda parsayı toplayıp yanındakilere siyasî itibar ve rant dağıtıyor. Baykal ise etrafındakilerin getirdiğiyle yetinmeye çalışıyor. Erdoğan farklı fikir ve düşüncede olan birini alıp bakan yapıyor, taraftarları hüsnükabul gösteriyor. Baykal çarşaflı bir kadının yakasına CHP rozeti takıyor, partisi ayağa kalkıyor. Baykal bir şey söylediğinde önce partisinden itiraz sesleri geliyor. Erdoğan'ın sözleri ise tereddütsüz kabul ediliyor ve alkış alıyor. Hükümeti ikinci iktidar dönemini yaşamasına rağmen Erdoğan hâlâ cazibe merkezi. Karizması partisinin önünde. Baykal ise fren görevi yapıyor CHP'nin büyümesinde. Baykal var diye CHP'ye oy vermeyen insan sayısı hiç de az değil. CHP açılım yapıyor; ilk sert tepkiyi partilisinden yiyor. AK Parti açılım yapıyor, herkes tarafından hüsnükabul görüyor. CHP misyonsuzlaşırken, AK Parti misyon partisi olmaya doğru koşuyor. CHP kitle partisi olma özelliğinden ideoloji partisi olmaya doğru kayıyor. AK Parti ise tam tersi, kitle partisi oldu. Erdoğan'ı görmek için miting meydanına gelen insan sayısı azımsanmayacak kadar fazla iken, Baykal meydana çıkmaktan çekiniyor. Erdoğan partide tek söz sahibi. CHP'de ise kontrolün kimde olduğu meçhul; CHP'liler dahi bilmiyor bunu!