Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Zafer Çağlayan'ın anlattıklarını dinlerken, "işte" dedim kendi kendime. "Esas 'Çılgın Proje' bu!" Neden öyle dedim? Onu da söyleyeyim. Türkiye, sanayi üretiminde olduğu gibi ihracatta da müthiş bir performans gösterip dost düşman herkese parmak ısırttı. Da... cari açık problemi dipdiri duruyor. Çare bulunamadı bir türlü. GSYH'nın yüzde 9'una geldi ki, bu da kırılganlığın en belirgin işareti! Zafer Çağlayan'ın söyledikleri bu noktada çok önem arz ediyor işte. Çağlayan ekibiyle birlikte, Türkiye'nin sanayi envanterini çıkarmakla kalmamış, cari açığa neden olan ara malı ithalatını da araştırmış. Maksat belli; ithalata bağımlılığı azaltıp döviz çıkışını önlemek. Problemi netleştirince çözüm kolay oluyor tabii. Önceliği, ithal etme ihtiyacı duymayan üretime vermişler. Yok o girdi malını illa ithal etmek gerekiyorsa, o ürünü üreteni Türkiye'de yatırım yapmaya ikna etmek de bir yol; denemek lazım. Gündemlerine almışlar bu hususu. Otomotiv mesela. Türkiye gerçek bir otomotiv üssü oldu. Fakat, motor ve aktarma organları hâlâ ithal ediliyor ve üretim maliyeti içindeki yeri yüzde 35-40. Hedef bu ürünlerin Türkiye'de üretimini sağlamak ve döviz çıkışını asgariye indirmek. "Yatırımcı Avı başlattık" dedi Çağlayan. Öncelik tabii ki yerli sanayicinin. Gereken her türlü teşvikin verileceğini söyledi Çağlayan. Türkiye'nin bir handikabı daha var. Yerli üretim dururken, yabancı ürün satın almaktan vazgeçemedi bir türlü. "Ucuz" deyip alıyor. Kamu da dahil buna. Çağlayan'a bu konuda ne gibi tedbirler aldıklarını sordum. "Kesin kararlıyız" dedi. Başbakan Erdoğan'ın da talimatı olduğuna dikkat çekip "Fiyatı yüzde 15 pahalı olsa dahi Kamu yerli ürün satın alacak" diye açıkladı bu konudaki tavırlarını. Kesinkes denetleneceğinin de altını çizdi. Türkiye'nin ihracat konusunda fazla sıkıntısı yok aslında. 500 milyar dolarlık 2023 hedefini kolaylıkla yakalayacağı anlaşılıyor. Tek endişe ithalatın büyümesi idi. Çağlayan'ın "yeni şeyler söylemek lazım" diyerek başlattığı konuşmasından anlaşılıyor ki, Türkiye bu engeli aşmaya kararlı. Çağlayan Mersin'den aday oldu ve iyi bir performans göstererek AK Parti'nin Mersin'den iki milletvekili fazla çıkarmasını sağladı. Kendisini tebrik edip bir Mersinli olarak Mersin'e ne gibi hizmetler götüreceğini sordum. Ooo neler yok ki. Çukurova Havalimanı'nın temeli yakında atılıyormuş. 5 yeni Serbest Bölge daha açılıyor. Akdeniz Olimpiyatları için start verilmiş. Tarsus-Mersin yoluna ilave iki şerit daha geliyor. Türkiye'nin en büyük hastanesi yine Mersin'de inşa ediliyor. Tarsus tam bir turizm kenti oluyor. 4 sene içinde Mersin'e 8 milyar 900 milyon Liralık yatırım yapılacakmış ki, hiç de fena sayılmaz...