Eşini sev, çocuğun güzel olsun

A -
A +

Çocuk sahibi olmayı kim istemez? Amma ve lakin her kişinin "hah" deyince mümkün olmuyor bu isteğine kavuşması! 7 milyarı bulan dünya nüfusunun yüzde 10'u kavuşamıyor maalesef! Yüzde 90'lık kesim için olsa olsa "normal doğum mu, sezaryen mi?" problemi var. Ki, makbul olanı normal doğum tabii. Esas mesele işte bu yüzde 10'luk kesim. Çoğu kısır çünkü. Dünyada 700 milyon kişinin kısırlıktan dolayı çocuk sahibi olamadığını söyleyeyim de varın siz düşünün işin vahametini! Bir kısmının tedavisi mümkün tabii. Türkiye'de de durum üç aşağı beş yukarı aynı. 2 milyon kişi kısırlıktan dolayı çocuk sahibi olamıyor! Hemen belirteyim ki, yüzde 90 için harcanan paradan daha fazlası bu yüzde 10'luk kesim için harcanıyor. Aşağı yukarı 1 trilyon dolarlık bir endüstri bu. Dolayısıyla üreme teknikleri için yapılan Ar-Ge yatırımları ve teknolojik gelişmeler baş döndürücü boyutlara ulaştı. Kısır kişinin çocuk sahibi olabilmesi için en yaygın yöntem hiç şüphe yok ki, tüp bebek uygulaması. Antalya'da gerçekleştirilen Üreme Tıbbı Derneği Kongresi'nde Dernek Başkanı Prf. Dr. Recai Pabutçu'nun anlattıklarını ağzı açık dinledim. Embriyo seçiminden, kök hücre tedavisine... spermden yumurta dondurmaya kadar birçok yol ve yöntem geliştiriliyor. Hatta sperm ve yumurtaların genetik yapılarına bakıp doğacak çocuğun sağlık durumu dahi tespit edilebiliyor. Kısırlığın genetik olanı var, kanser gibi ağır hastalıklar sonucu ortaya çıkanı var. Bir de çevre şartlarından ve bakımsızlıktan dolayı olanı. Bendeniz işte konu üzerinde yani, kişinin kendisi için ne yapabileceği üzerinde durmak istiyorum. Çocuk sahibi olmak isteyen kişinin de dikkat etmesi gereken hususlar var çünkü! Geç evlenme mesela. Zaman değişti. İnsanlar eskisi gibi erken evlenmiyor. Halbuki, 35 yaşını geçen kadında gebelik oranının düştüğü bilinen bir gerçek. Erkekte ise 40'tan sonra başlıyor sperm yapı bozuklukları. Dolayısıyla, erken evlenmeye bakmak lazım. Bir de sigara var tabii. Sigara hem erkeği, hem de kadını fazlasıyla etkiliyor. Günde 10 sigara içen bir kadın, emsallerinden 3-4 sene önce giriyor menopoza! Ki; bir de sigara, stres ve geç evliliğin bir araya geldiğini düşünün. Kısırlığa davetiye çıkarıyor bu hâl! Ayrıca, ziraî ilaç da üreme fonksiyonlarını bozuyor ve kısırlığa neden oluyor. Kahve de öyle. Günde üç fincan kahve de çocuk sahibi olma şansını azaltıyor. Sigara ve stresli ortamlardan uzak durmanın şart olduğunu hatırdan çıkarmamak lazım. Bir de sevgi. Eşine sevgi ile yaklaşan kadın ya da erkeğin çocuk sahibi olma ihtimali yükseliyor. Sevgi ile atılan her adım çocuğa yaklaştırıyor çiftleri. Dahası, çocuğun sağlığını dahi etkiliyor o sevgi. Sevgiyle yeşeren çocuk hem sağlıklı, hem de güzel oluyor.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.