Gel de övünme

A -
A +

Türkiye son senelerde sağlık sektöründe müthiş bir performans gösterip vatandaşını hastane kapılarında eziyet çekmekten kurtardı. O yetmedi bölgenin sağlık merkezi oldu. Bir de üniversitelerin başarısı var tabii. Akdeniz Üniversitesi mesela. Bu üniversite organ naklinde gösterdiği başarıdan dolayı tüm dünyanın dikkatini Türkiye üzerine çekti. Bu başarılı operasyonlara imza atan Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik Rekonstrüktif Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Özkan geçen hafta sonu Antalya Belek'te gerçekleştirilen Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği (TJDO) 10. Ulusal Kongresi'ne katılarak; yine kendilerinin gerçekleştirdiği ve dünyada bir ilk olan "rahim nakli" ile ilgili bilgi verdi. Ömer Özkan'ın Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Pof. Dr. Münire Erman?Akar?ile birlikte kadavradan naklettikleri "rahim" dünyada en uzun yaşayan rahim olarak geçti tıp tarihine. TJOD Kongresi'nde ilgiyle izlenen bir de bildiri sunan Özkan ve Akar, "Umarız yakın zamanda gebelik olur ve bir sonraki sunumumuzu bebekle yaparız" diye konuştular. Prof. Akar, 2002'de gerçekleştirilen ve canlıdan nakledilen rahmin 99 gün yaşadığına dikkat çekip "Geçen yıl ağustos ayında yapılan bu nakil üzerinden ise 270 gün geçti ve her şey normal seyrinde devam ediyor" dedi. Rahim naklinde maksadın hastanın bebek sahibi olmasını sağlamak olduğuna dikkat çeken Prof. Akar, her şeyin normal olmasından dolayı çok mutlu olduklarını söyledi. Bir soru üzerine nakilden önce hastadan alınan yumurta ile eşinden alınan spermin birleştirilmesiyle oluşturulan embriyonun dondurulduğunu belirtti ve "Bir yıl dolduktan sonra tüp bebek yöntemiyle gebelik oluşturmayı planlıyoruz" dedi. Prof. Akar ayrıca hastanın ilk âdetini, nakilden?sonraki?20'nci?günde gördüğünü?ve âdet düzeninin de normal seyrinde devam ettiğini bildirdi. Embriyo?kalitesinin?çok?iyi?durumda olduğuna da işaret eden Akar, "Şayet embriyo çözümünde bir problem yaşanacak olursa, hastanın mevcut yumurtasıyla gebelik sağlanabilir" dedi. TJOD Başkanın Prof. Dr. İsmail Mete İtil ise dünyada kadavradan yapılan ilk rahim naklinin çok başarılı olduğuna dikkat çekti ve hamilelik gerçekleşmesi halinde bunun tıp tarihine geçeceğini söyledi. Özkan ve Akar'ın "rahim nakli" gerçekleştirdikleri hastanın doğuştan rahim ve vajinasının olmadığı bildirildi. Dünyada rahmi olmayan kadın oranının beş binde 1 olduğunu belirten Prof. Akar, "Ancak" dedi. "Doğum esnasında ve kazalar sonucu da rahmini kaybeden hastalar var." Akdeniz Üniversitesi'nin "organ nakli" hususunda gösterdiği başarının altında, iyi bir altyapının olması yatıyor tabii. Ayrıca yoğun bakım ünitesi. Ve bir de Ömer Özkan ve ekibinin başarısı. İsveç ve Japonya organ nakli konusunda dünyanın en iddialı iki ülkesi. Tüm dünyadan olduğu gibi bu iki ülkeden de uzmanlar geldi ve onlar da çok başarılı buldu Özkan ve Akar'ın gerçekleştirdiği "rahim nakli" operasyonunu. Bu başarı elbette ki Özkan ve ekibi ile Akdeniz Üniversitesi'ne ait ama Türkiye'nin marka değerini de yükseltti bu ekip. Onlarla ne kadar övünsek azdır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.