Türkiye'nin en önemli meselesi ne? İşsizlik! Salt bugünün de değil, tüm zamanların meselesi bu. Peki, çözümü var mı? Ölümden başka her şeyin bir çaresi var. İşsizliğin neden olmasın? Yeter ki, niyet olsun. Ayrıca, vizyon ve azim de tabii. 'Siz olsanız nasıl çözerdiniz', şeklinde bir soru sormayacağım size ama 'gelin şu işe birlikte bakalım' diye bir teklifte bulunacağım. İşsizliğe "hayali problem" diyelim ve yola koyulalım. İşsizliğin bir değil, onlarca, hatta yüzlerce nedeni var. Hızlı nüfus artışı... Sanayide kas gücü yerine makine kullanımının tercih edilmesi... Eğitim sistemindeki yanlışlıklar... Kayıt dışı... Sanayicinin daha ucuz diye yabancı işçi istihdam etmesi... ekonomik büyümenin yeteri kadar olmaması... yatırım iklimi... sermaye yetersizliği... Devletin istihdam politikası... köyden kente göç... daha da arttırabiliriz bunları ama maksadı anlatması bakımından bu kadarı yeter. Saydığım bu nedenlere de "kök problem" diyelim ve yine devam edelim. Bu "kök problem"lerden hepsini tek tek ele alıp incelemek lazım ama biz birini, "eğitim"i ele alalım ve onu meydana getiren "hayali problem"lere şöyle bir bakalım. Türkiye'de üniversite mezunu gençlerin çoğu işsiz! Diplomalı işsizden geçilmiyor ülke. Öbür taraftan da sanayici vasıflı eleman arıyor ama bulamıyor. Çarpıklık gün gibi ortada yani. Aileler çocuklarını "olacaksa, fakülte mezunu olsun" diye, anlaması mümkün olmayan bir yarışa sokuyor ve üniversiteye gönderiyor. Halbuki, meslek okuluna göndermiş olsa, çocuğu hem meslek sahibi olacak, hem de genç yaşta sosyal güvenlik şemsiyesi altına girecek ama aileler yanaşmıyor buna bir türlü. Eğitim sistemi de çanak tutuyor tabii ailelerin böyle düşünmesine. Çocuğun hangi mesleğe istidadı olduğunu ölçen hiçbir kriter yok. Doktorluğa yatkın olan mühendis, mühendisliğe yatkın olan dişçi oluyor!.. Üniversiteler liseleri, liseler ilköğretim okullarını suçluyor ve kimse üzerine toz kondurmuyor. Meslek okulları ise zaten siyasetçilerin elinde oyuncak oldu. O nalına vuruyor, bu mıhına! Eğitimde yaşanan bunca çarpıklık varken; gençlerin iş ve meslek sahibi olmasını beklemek mümkün mü? Eğitimde ortaya çıkan "hayali problem"lerin aile, eğitim kurumları ve siyaset gibi "kök problem"lerini de böylece özetlemiş olduk. İsterseniz, siyasetin neden olduğu "hayali problem"lerine bakalım biraz da. Politikacı, siyasi çıkarları için her şeyi kendine malzeme yapmakta beis görmüyor. Milyonlarca gencin hayatıyla oynamak pahasına da olsa, yapıyor bunu. En acı tarafı ise bu sorumsuz siyasetçilere "dur" diyecek bir gücün olmaması. Şayet, sivil toplum kuruluşları (STK) güçlü olsa, siyasetçi istediği gibi cirit atamaz ama STK'lar çok kifayetsiz olduğu için siyasetçi meydanı boş buluyor ve istediği gibi at koşturuyor. Rusların bir oyuncağı var malum: Matruşka... Aç, problem. Aç, problem! "Hayali problem"ler ve onlara neden olan "kök problem"ler de aynen öyle. Açtıkça açılıyor. Fakat, açmak lazım. Başka türlü çözmenin imkanı yok çünkü. İşsizlik "hayali problem"ini eğitim veya aile yahut da sadece siyaset "kök problem"ine bağlayıp çözüm üretmeye kalkarsanız, sonuç alamazsınız. Demek istediğim o! Derine inmek lazım.