Gez dünyayı, gör Konya'yı

Konya malum Türkiye'nin 6'ncı büyük ekonomisine sahip. Ayrıca, şehircilik planı yönünden Kayseri'den başka rakip tanımıyor. Gecekondusu yok. Trafiği şıkır şıkır işliyor. Yeşili koruma başarısı gösteren nadir illerden birisi. Ayrıca, bu sene Mevlana Hazretleri'nin 800'üncü doğum yılını kutluyor ve bu özelliğinden dolayı bir kere daha gündeme geldi. Hem Türkiye'nin hem de dünyanın ilgi odağı olmayı başaran Konya bir taraftan da geleceğini planlama gayreti içinde. MÜSİAD'ın iki ayda bir yaptığı ve hemen hepsini Anadolu'da gerçekleştirdiği Genel İdare Kurulu (GİK) toplantılarından biri için gittim Konya'ya. Bu vesileyle hem Mevlana Celâleddin-i Rûmi Hazretleri'ni ziyaret etme fırsatı buldum, hem de Konya'nın ekonomisini tanıma imkanım oldu. Hemen söyleyeyim ki, Konya'nın en büyük sıkıntısı büyük sektör firmalarının olmaması. Farzımuhal bir otomotiv fabrikası olsa Konya KOBİ'lerinin işi çok kolay olurdu. Bu fabrikanın etrafında kümelenen yedek parça firmaları kendilerini o fabrikaya entegre eder ve onunla birlikte büyürlerdi. O tür bir yatırım yok Konya'da. Dolayısıyla her bir KOBİ kendi ayakları üzerinde durmak mecburiyetinde. Bu da tabii işletmelerin daha fazla efor sarf etmelerine ve üretimin yanında bir de pazarlama konusuyla baş etmelerini gerektiriyor. Yorucu tabii. Buna rağmen Konya'da hızlı bir yatırım temposu var. Sermaye sıkıntısı da çekilmiyor. Kendi yağında kavrulan güçlü KOBİ'lerin yaygın olduğu bir kent KONYA. MÜSİAD GİK Toplantısı'na katılan Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan'a Konya'yı ve Konya'nın meselelerini anlatan MÜSİAD Konya Şube Başkanı Selçuk Öztürk, ne teşvik talebinde bulundu, ne de devlet desteği istedi. Ancak, altyapı yetersiz ve Konyalı yatırımcının elini kolunu bağlıyor bu. Ya çok zor gerçekleştiriliyor yatırım, ya da maliyetli. Vazgeçen bile var! Devlet nerede? Selçuk Öztürk devletin yapması gerekenleri bir an önce yapmasını istedi. Havalimanı bunlardan birisi. Demiryolu da öyle. Mersin'e trenle gönderilen bir mal 16 saat sonra ancak ulaşıyor limana. İhracatçı için handikap tabii. Demiryoluna yapılan yatırımlarla sürenin 1-2 saate indirilmesi lazım. Karayoluyla Mersin 3, bilemedin 4 saat çünkü. Öztürk'ün talepleri arasında bir teknik üniversitesi de vardı ki, yerden göğe kadar haklı bir talep bu. Koskoca Konya Ovası teknik üniversite olmadan nasıl verimli hale gelsin ve sanayi yatırımları için lazım olan Ar-Ge kiminle yapılsın? Büyük kayıp! Selçuk Öztürk'ün bir isteği daha vardı; Konya için hayati önemi olduğunu söyleyebilirim bu isteğin. Tamamı 3 milyar dolar yatırım isteyen KOP'un bir parçası olan Mavi Tünel Projesi'nin bir an önce hayata geçirilmesini istedi Öztürk. Göksu Nehri'nin suyunu Çumra Ovası'na akıtacak bir proje bu. Maliyeti de 90 milyon dolar civarında. 1. Etap ihalesi yapılmış yapılmasına ama tünel açma makinesi dahi gelmemiş henüz. Şayet, Göksu Nehri'nin suyu Çumra Ovası'na akmış olsa, hem aşağıda Silifke Ovası sık sık yaşadığı sel baskınından kurtulacak, hem Konya'da sulu tarım yapılması imkan dahiline girecek, hem de Konya'nın içme suyu problemi halledilmiş olacak. Ama savsaklanıyor nedense!.. Konya'nın cebelleştiği bazı meseleleri varsa da tarım ve sanayi problemi yok gibi. En azından, öyle veya böyle yatırım yapılıyor. Ancak, büyük bir potansiyel olmasına rağmen Konya, hizmet sektöründen gerektiği kadar istifade edemiyor. En başta Mevlana. Bu sene Konya'ya gelen turist sayısı 2 milyona doğru gidiyor. Bu rakamın 10 milyona çıkması işten bile değil halbuki. Konya Belediyesi'nin inşa ettiği Mevlana Kültür Merkezi mesela. Mükemmel bir yapı. Fakat, iyi işletildiğini söylemek mümkün değil. Aydınlatma doğru yapılmamış bir kere. Işık, ziyaretçilerin sahnede icra edilen sema gösterisine konsantre olmasını kolaylaştıracağı yerde, seyirciyi yoruyor. Ses akustiği iyi değil. Gösterinin daha profesyonel bir tarza kavuşturulması lazım. Bunlar, Konyalı vizyonuyla değil, dünya vizyonuyla bakan profesyoneller tarafından yapılmalı ki, oraya gelen kişiler o mistik havaya kapılıp kendinden geçsin. Konya ve Mevlana dünyanın tanıdığı bir marka. Japon'dan Amerikalıya kadar her ırk ve milletten insan geliyor bu güzel şehre. Muazzam bir altyapı da var. İyi işletilecek olursa, Konya turizmden elde ettiği gelirle birçok derdine deva bulabilir. Hele Çatalhöyük ve Selçuklu mirası olan eserler göz önüne taşınırsa, Konya paraya para demez.