Gezi Parkının öğrettiği

A -
A +
Gezi Parkı yeniden tasarlandı, çiçekler dikildi ve halkın hizmetine sunuldu. Maksat hasıl oldu yani. De... insan şu soruyu sormadan edemiyor: Atılan taş, ürkütülen kurbağaya değdi mi?
Evet Gezi Parkı'ndaki ağaçlara dokunulmadı. Topçu Kışlası ve AVM inşası askıya alındı. Bunlar eylemin bir başarısı. Fakat bu başarı bu kadar yüksek bir bedel ödenmeden elde edilemez miydi acaba?
Sadece Taksim esnafının 100 milyon liradan fazla zarar ettiği açıklandı.?Ki, Taksim'le sınırlı değil bu zarar. Geçenlerde Nemrut Krater Gölü'ne gitmiştim. Kaldığım otelin müdürü, "Bu dönemde 3 yabancı grup rezervasyon iptali yaptı" dedi. İstanbul nere, Tatvan nere? Ama zincirleme bir etkisi oluyor bu eylemlerin. Türkiye'nin tamamı etkilendi.
Esas zarar ülkenin imaj kaybında yaşandı. Eylemi dileyen dilediği gibi yorumladı ve Türkiye'yi?dünya?kamuoyuna "kötü"ledi.?Başbakan Erdoğan'ın Kazlıçeşme'de yaptığı mitingi bile "Gezi Parkı eylemi" olarak veren televizyon kanalları oldu.
İş bilmezliğimizden ödendi bu bedel. Dolayısıyla bu eylemin sadece ekonomik ve siyasi tarafının değil; sosyolojik yönünün de analiz edilmesi gerekiyor. Biz eylem yapmasını bilmiyoruz çünkü.
Gezi Parkı'nın yeşil kalması için başlatılan bu eylem gayet masumdu ve bir o kadar da tutarlıydı. Eylemcilerin hareket tarzları da öyle; sıcak ve samimiydi. Tüm İstanbul kabullendi bu eylemi. Kimi meydana yemek taşıdı, kimi okunmuş kitap getirdi.
Fakat orada kalmadı ki. "Üçüncü Köprü yapılmasın" sloganı eylemcinin şartlardan biri oluverdi. Ardından "Kanal açılmasın" geldi. Yetmedi, "İktidar istifa etsin" dendi. O da yetmedi "Erdoğan gitsin" sloganları atıldı.
Hani "ağaçlar kesilmesin"di? Neden eylem maksadını aşıp "Erdoğan gitsin"e kadar uzadı? En hafifletici mazeret; "kontrolden çıktı" olabilir ki, kabul edilebilir bir yanı yok bunun.
Başbakan Erdoğan meydanda slogan atanları gösterip "Bunlar çapulcu" demişti. Gezi Parkı'ndaki samimi duyguları görmezden geliyor diye suçladık Erdoğan'ı. "Bak ne güzel eylem yapıyorlar. Tek istekleri ağaçların korunması" diye savunduk hareketi.
Erdoğan haklıymış. Gezi Parkı'nda hiçbir problem kalmamış olmasına rağmen "Taksim Dayanışma Platformu" daha dün "direnişe devam" kararı alıyor. Park çiçeklendi. Vatandaş parkına kavuştu. Direniş ne iş?
Eylemin başladığı vakar ve olgunlukla bitmesi ne kadar iyi olacaktı halbuki. Vatandaş eylem yapmanın yol ve yöntemini öğrenmiş olacaktı. Bu vesileyle devlet erki de her hak arayışını "devleti yıkmaya" yönelik bir eylemmiş gibi görmekten vazgeçecekti ama olmadı. Olmadı. Olmadı!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.