Yaz mevsimindeyiz. Güneşin en etkili olduğu günler. Her yandan ışık geliyor. Asfalttan, betondan ve camlardan yansıyanlar da cabası. En fazla gözler etkileniyor tabii bu ışık saldırısından. Korunmak lazım.
Güneş gözlüğü tak, korun. Keşke bu kadar kolay olsaydı ama nerde. Öyle bir alışkanlığımız yok bir kere. Biz gözlüğü seven bir millet değiliz. Hele miyop ya da astigmat olanlar hiç sevmez. Fiyakası bozulur adamın! Nasıl sevsin? Lens takar, lazer ameliyat olur ama gözlük takmaz!
Dünyada optik camlı gözlük kullanma oranı yüzde 50 iken Türkiye'de yüzde 17 bu oran. Sebep belli; fiyaka! Halbuki insanların yüzde 50'sinin görüşünü düzeltmesi gerekiyor. Bütün dünyada böyle bu: İki insandan biri görme bozukluğu yaşıyor. Türkiye'de de durum aynı ama dediğim gibi 10 kişiden 2'si dahi kullanmıyor gözlüğü!
Gözlük kullanmamak sadece kişiye zarar vermekle kalmıyor ki, "kendi düşen ağlamaz" deyip geçelim. Kültürün yayılmasını engelliyor. Üreticiden hekime, optikçiden tüketiciye kadar herkesi etkiliyor ve doğru gözlüğü tercih etmeyi zorlaştırıyor.
Biz gözlükçüye zevkine güvendiğimiz birini alıp gidiyor ve onun "yakıştı" dediği gözlüğü alıp çıkıyoruz. Güneş gözlüğü için belki geçerli bu; güneş gözlüğünün kolormatik camlı olması yeterli ama görme bozukluğuyla ilgili gözlük için yetmez.
Görme bozukluğunu düzeltmek için yakışan gözlüğü almak sadece çerçeve almak anlamına gelir. Ki, optik cam alırken dikkat edilmesi gereken birçok önemli husus olduğunu hatırdan çıkarmamak lazım. Yoksa, fiyakalı bir çerçeve sahibi olmaktan öte gidemez kişi.
Optik camın doğru reçetelenmesi gerekiyor bir kere. Gidilen optikçinin de doğru olması lazım ayrıca. Ekonomik nedenlerden dolayı doktorun yönlendirmesi kanunen yasak. Kişinin kendisi bulmalı iyi bilinen optikçiyi.
Zor şeyler bunlar. İçinden çıkmak her babayiğidin harcı değil. Bu konuda fikrine güvendiğim Altra Optik Genel Müdürü Ekim Somer'i aradım. Somer, "Biz" dedi. "Ürettiğimiz optik camın tüm özelliklerini camla birlikte sunuyoruz." Doğru optik cam almanın birinci şartı, belgeleri görmek oluyor demek ki.
Çocuk gözlük camlarının polikarbon olması da ayrı bir özellik. Polikarbon camlar organik olduğu gibi sağlam da.
Türkiye'de 10 optik cam fabrikası var. Bunlardan birisi Altra. En fazla ihracat yapan yine Altra. Ekim Somer, bilgisayar ve cep telefonlarının yaygınlaşması ile 40 santim olan okuma mesafesinin 80 santime çıktığını söyledi ve "okuma gözlükleri"nin yeniden dizayn edildiğini belirterek; bunun için 2 milyon euro tutarında Ar-Ge harcaması yaptıklarını bildirdi.