Haddini bilmezlik!!!

Turizm Türkiye'nin olmazsa olmazı. İstihdama çok büyük katkısı var çünkü. Ayrıca cari açık riskini milimize etmede çok büyük faydası var. Hele turizmden elde edilen dövizin tamamen yurt içinde kalıyor olması daha da arttırıyor bu sektörün önemini.

Türkiye'ye dünyanın hemen her ülkesinden turist geliyorsa da Rus ve Almanlar birinci sırada. Bu sene Rusya'dan gelen turist sayısında yüzde 24 oranında?bir?artış?vardı.?Almanya'dan?gelenlerde?ise?yüzde 5,5!

Gezi Parkı olaylarıyla birlikte rezervasyon iptalleri başladı ve kritik bir döneme girildi. Hele İstanbul'da krize dönüştü bu iptaller. Otellerin doluluk oranı yüzde 80 iken yüzde 20'lere düştü.

Bereket versin tedbir alınmada gecikilmedi. Turizm Bakanlığı başta olmak üzere tüm sektör temsilcileri Almanya ve Rusya'ya gidip oradaki tur operatörleri ve ilgili kuruluşlarla temasa geçti. Turizm ataşelikleri bire bir görüşmeler yaptı. Şimdi de İngiltere ile görüşülüyor.

Akdeniz Oyunları başladı. Yunanistan'ın vazgeçmesiyle Mersin'e alınan 17. Akdeniz Oyunları için gerekli olan tesisler 18 ay gibi kısa bir sürede tamamlandı.  Türkiye'nin bu organizasyondan yüz akıyla çıkması gerekiyor. Çıksın ki, 2020 Olimpiyatları'na ev sahipliği yapmaya aday olan Türkiye'nin eli güçlensin.

Türkiye'nin marka olmaya ihtiyacı olduğunu hepimiz biliyoruz. Ayrıca bu konuda ciddi çalışmaların yapıldığını da. Akdeniz Oyunları olsun, Olimpiyat olsun Türkiye'nin yakaladığı önemli fırsatlardır. Bunu değerlendirmesi ve onun rüzgârıyla ürünlerini markalaştırması gerekiyor.

Üretim yapmak para kazandırsaydı Türkiye zengin ülkeler ligine çoktan girerdi ama kazandırmıyor. Para markada. Türkiye'nin markalaşması lazım.

Bir tanıtım fırsatı da Çin'de çıktı. Çin'in Siçuan eyaletinin başkenti Chengdu'da yapılan "4. Uluslararası Maddi Olmayan Tematik Kültür Mirasları Festivali" bir haftadır devam ediyor. Bugün sona erecek olan festivalde Türkiye'nin geçmişten taşıdığı sanat eserleri teşhir ediliyor ve ustaları tarafından uygulama teknikleri sunuluyor.

Bilindiği gibi Çin dünyanın en kalabalık nüfusuna sahip ülke ve ayrıca ekonomik durumu iyileşen halkının önemli bir kısmı yurt dışına çıkmaya başladı. Türkiye'nin bu pastadan payını alması lazım.  Çin'deki festivalde Türkiye'yi Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi temsil ediyor.

Birçok ülkenin tematik ürünlerinin temsil edildiği bu festivale Türkiye ilk defa davet edildi. Mimar Sinan Üniversitesi'nin Türk Sanatları Bölümü'nden hat, tezhip ve klasik cilt sanatları alanında öğretim üyelerinin eserleri sergilendi ve çok büyük ilgi gördü.

Türkiye'nin elde ettiği bu fırsatları heba etmeden değerlendirmesi şart. Bunun için de istikrarını muhafaza etmesi gerekiyor. Tanıtım önemli diye hak aramaktan, eylem yapmaktan elbette ki vazgeçilmemeli ama eylemi de layıkıyla yapmalı.

Gezi Parkı eylemi maksadını aşınca her yere zarar verdi. Bunu yapanlar da belki böyle olmasını istemiyordu ama kontrolden çıktığı için bu vahim sonuç yaşandı. Çok dikkatli olmak gerekiyor, çok!

Son söz: Ne iş yaparsak yapalım haddini aşmayalım.