Hakkari'den geliyorum

Hakkari'yi görmemişsinizdir belki ama mutlaka duymuşsunuzdur: Terörün merkezi! Eşkıya barınağı! Televizyonlar öyle gösteriyor. Gazeteler öyle yazıyor.

Tam öyle değil aslında... Farklı, çok farklı bir toplum var orada. Konuşmak için onları ve onların yaşadığı hayatı görmek ve biraz da empati yapmak lazım. Da... onu yapamıyoruz! Zor geliyor bize!..

Bir kilometre?uzunluğunda?bir yol düşünün ve o yolun etrafına binaları yerleştirin. İşte orası, Hakkari. Git gel 5 dakika! Bilemedin 10!

Şehirde 80 bin kişi yaşıyor. İlçeleriyle birlikte 200 bini ancak buluyor şehrin nüfusu. Ve bu nüfusun 70 bini işsiz!!!

Sakıncalı şehir ya... Her bir işleri zorlaştırılmış. Ticaret mi yapmak istiyor? Engeller konmuş önüne. "Bir resmî daireden diğerine gide gele canından bezmiş" adam.

Sınır ticareti yapmış... "kaçakçı" muamelesi görmüş. Dağdan inip gelip ailesini tehdit edene ekmek vermiş; "terörist" damgası yemiş! Kalmış iki dağ arasında! Eli böğründe oturuyor!

Dağ dedim de aklıma geldi. Hakkari dağları dik ve sarptır. 60-70 derecelik bir açıyla iner aşağı. Yağan yağmur ve kar dağda toprak namına ne varsa aşağı süpürmüş. Dağlarda ekip dikecek toprak yok. Kaya. Sırf kaya!

Tek problem dağ, kaya, yağmur, kar ve geçim olsa, yine bir yolunu bulur vatandaş ama onunla kalmıyor ki. Esas problem devletin kendisi. Bölge daha birkaç sene öncesine kadar sürgün yeriydi. Batı'da problem olan, suistimal yapan bürokrat Doğu'ya sürülürdü. Asıl ceza bölge halkına veriliyordu da kimsenin umurunda değildi. Gaddar! Baskıcı! Karşısındakini anlayıp dinleme tenezzülünde bulunmayan bürokratlar bölge insanına her türlü eza ve cefayı reva görüyordu!

Hasılı kelam. O bölgede devletin tarif ettiği ideal vatandaş olmak çok zordu. Anandan emdiğin süt burnundan gelirdi. Terörist ya da kaçakçı olmak öyle değildi halbuki. "Oldum" diyorsun oluyorsun! Ne Vergi Dairesi'nden belge isteyen var, ne de noter tasdikli nüfus cüzdanı örneği!

Öğretmen ve doktor desen hak getire. Ne okulu var doğru dürüst, ne hastanesi! Kim dayanır buna? Dağa?çıkıp?terörist?de?olsa, kaçakçılık da yapsa; diyecek bir şey yok! Tüm şartlar ona zorluyor insanı!

Son seneler farklı ama. Çok şey değişti. Bürokrat eski bürokrat değil bir kere. Halkı dinleyen, onlarla iletişim kurabilen vali ve kaymakamlar tayin ediliyor bölgeye.  Hakkari-Van arası tam bir şantiye. Yollar genişletilip asfaltlanıyor. Hastane de inşa edilmiş, okul da.

"Enerji Hanım" programı için Hakkari'de bulunan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, "Hakkari'nin de içinde bulunduğu 4 il'e 800 milyon liralık enerji yatırımı yapıldı" dedi. Enerji hattı için ayrıca 260 milyon liralık bir yatırım daha var. Krom, çinko, kurşun gibi maden yatakları işletmeye açılıyor.

Şırnak,  500 bin yolcu kapasiteli havalimanına kavuştu. Yüksekova Havalimanı da bu sene sonuna biter diyorlar. Bölgeye 3 yeni gümrük kapısı daha açılıyor.

Şayet barış süreci olumlu sonuçlanırsa bölge kısa sürede kendini toparlayacağa benziyor. Tarım ve tarıma dayalı sanayiden tutun da hayvancılığa, madenciliğe kadar her yatırım yapılabilir bölgede. Yeter ki süreç başarıyla sonuçlansın.