DP bir günde 36 yaş yaşlandı. Olur mu öyle şey, demeyin. Bal gibi oldu! Süleyman Soylu 40 yaşında idi. Cindirok ise 76'sında. Ben onu bunu bilmem, aha şuraya yazıyorum: DP 36 yaş yaşlandı!.. İnsan yaşlanmaya görsün. Yaz gelir, "sıcak" diye gölgeye kaçar. Kış gelir, soğuk diye büzülür. İşe yaramaz yani. Halbuki, siyasetçinin, hele liderliğe soyunmuşsa, o kişinin genç ve dinamik olması lazım. Kanı fokur fokur kaynamalı. "Cindoruk bu işi emaneten üstlendi. Yarın bir gün genç birine devredecek" diyecek olursanız, sadece güler geçerim bu söze. Şayet, öyle bir niyeti olsaydı, Süleyman Soylu'yu devirmez, tam aksine destek verirdi ona. Demek ki yok öyle bir niyeti!.. Rivayetler farklı. Tansu Çiller ve Mesut Yılmaz'la görüşecekmiş. Demirel'le zaten görüşüyor. Maksadı merkez sağı bir çatı altında toplamakmış. Eğri oturup doğru konuşalım. Türkiye genç nüfusu fazla olan bir ülke. 10 sene çok uzun bir süre bu ülkede. Demirel'i, Yılmaz'ı, Çiller'i tanıyan mı kaldı?!. Ayrıca, Cindoruk'u gençler, Cindoruk da gençleri tanımıyor. Cindoruk akan suyun yatağını değiştirdi. Soylu, ne güzel; beyaz bir sayfa açıp Anadolu'yu adım adım dolaşmaya başlamıştı. Etrafına topladığı dürüst insanlarla, emin adım yürüyordu. Cindoruk'la daha ne sürprizler yaşanacak bilinmez ama neler olacağı belli. Oyun bitti, perde! Aydın Menderes de farkında bunun ki, DP'den istifa etmekle kalmayıp, "İki partiyi birleştirme görüşünde asıl amaç Ergenekoncular'a lojistik destek vermek" dedi. Yenilir yutulur değil bu sözler. Cindoruk kendinden bekleneni yaptı aslında! Birkaç polemik konusu yakalayıp üstüne atıldı ama fos çıktı. DP'ye Genel Başkan seçildiği günün hemen ardından, "Cumhurbaşkanı beni tebrik etmedi ama ben yine de Köşk'e çıkacağım" deyip yazdığı ilk senaryoyu sahneye sürdü ama Köşk'ten "Hayır. Tebrik mesajı yollandı" açıklaması yapılınca, "Demek ki partiye yollandı. Sayın Gül'den özür diliyorum" diye kıvırttı ve akabinde de tıpış tıpış Köşk'e çıktı. Bu siyaset tarzı bizim neslin yabancısı olduğu bir tarz değil. Belden aşağı vurmak... Muhatabın en küçük zaafını, yahut da hatasını büyütüp deve yapmak... Siyasi tarihimiz bu tür polemiklerle dolu ama bitti. Kimse ciddiye almıyor artık bu tür oyunları! Haaa, bir de DP Genel Merkezi'ne "Demokrasi Evi" adını takmış Cindoruk. Ne menem bir demokrasiyse?!. Demokrasi Evi'nde mukim bu yaşlı kurt, anlaşılan perdeleri de açmıyor. Aydınlık havayı puslu sanıyor çünkü. Geçenlerde gittiği Yalova'da AK Parti'yi kastederek; "Darbeden korkuyorlar. Çünkü, korkulacak şeyler yaptılar" buyurdu! Güya, siyaset yapıyor. Yesinler senin siyasetini!.. Adnan Menderes ve Süleyman Demirel, "korkulacak şeyler mi yapmıştı da" kimi canından kimi koltuğundan oldu. Üstüne üstlük bu sözün sahibi zevat, Menderes'in avukatıydı. Demirel'e ise "Beyefendi" diye hitap eder zat-ı muhteremleri. Cindoruk, "silkeleyeceğim" diye gelmişti ama olmuyor. Bir türlü olmuyor. Hadi, silkeleyemedi, bari çalkalasa; o da yok!