Hedef ekonomik kalkınma

Geçenlerde Fındıklı'dan geçerken gördüğüm o üç beş katlı binalar beni gerilere, 1970'li, 80'li yıllara götürdü. Hey gidi günler hey! Bakmayın şimdilerde öyle mütevazı?durduklarına;?o binaların?her?birisi şimdiki holdinglerin?genel?merkeziydi.?O gün binalar da mütevazıydı, şirketler de. Hepsi hepsi bir avuç şeydi nihayetinde. Şimdi öyle mi ya? Holding sayısı arttı, binalar büyüdü. Her birisi bir gökdelen. Holding?deyip?geçmeyin.?O organizasyonların içinde müthiş sinerji var. 30-40 senede büyümekle?kalmayıp?kurum?niteliği kazandılar bir kere. Profesyonel bir yapıları oldu. Kalite ve standartlarını arttırıp ekonomik konumlarını güçlendirdiler. Üretim, satış ve pazarlama tekniklerini kullanmadaki?maharetlerini?de belirtmekte fayda var tabii. Türkiye bugün ihracat yapıyorsa, holdinglerin sayesinde yapıyor önemli bir kısmını. Ayrıca, insan kaynakları ve parayı yönetmeyi de?öğrendiler.?Hasılı?kelam?piyasanın?şekillenmesi?onlar?sayesinde?oldu.?Çoğu halka açılıp ortaklarına?da?para?kazandırdılar. Bu sayede borsa gelişip büyüdü. Say say bitmez. En gelişmiş özellikleri ise sosyal sorumluluk projelerine sağladıkları katkı oldu belki de. Artık hemen her holdingin bir vakfı var ve bu vakıflar eğitimden sanata, kültürden tarihe, çevreden sağlığa her alanda faaliyet gösteriyorlar. Ya doğrudan veriyorlar bu desteği, ya da sponsor olaraktan. Sabancı Vakfı da bunlardan birisi. Güler Sabancı bugüne kadar eğitime 2 milyar lira harcadıklarını söyledi. Ki, Türkiye şartlarında iyi yatırım. Sabancı Vakfı Türkiye genelinde 120'ye yakın kalıcı eser inşa etti ve bunlardan 81'i eğitimle ilgili. Sabancı Vakfı ayrıca 37 binin üzerinde üniversite öğrencisine burs ve bini aşkın öğrencinin başarılı çalışmasına ödül verdi. Sabancı Vakfı aralık ayında bir seminer tertipledi. "Eğitim İçin Hayırseverlik: Yeni Çözümler" başlığıyla gerçekleştirilen bu seminerde eğitim masaya yatırıldı ve dünyada olup bitenler tartışıldı. Eğitim dünyanın derdi. Bugün dünyada 61 milyon çocuk var hâlâ okula kayıtlı olmayan! Türkiye bu konuda hayli mesafe aldı ama problemler bitmiş değil henüz. Okula gitmeyen çocuklar da var, gidip de yeterli eğitim alamayanlar da. Bunlara çare bulmak lazım; hem de vakit geçirmeden. İşte holdinglerin eğitime katkı vermesi bu yönden daha bir önem arz ediyor elbette. Ama yetmiyor ki. Halkın da katılması lazım bu seferberliğe. Kimi parası, kimi gönüllü çalışması ile katılmalı ki, maksat hasıl olsun. Devlet ve şirketlerin gücü yetmiyor sistemin kurulmasına. Seminerin özü buydu. Eğitim seferberliğine herkesin katılması lazım. Evet, yoksulluktan kurtulmak için eğitim şart. Ama verilen eğitimin de kaliteli olması lazım. Öğrenciler okulda ekip çalışmasını, problem çözmeyi, inisiyatif almayı ve becerilerini geliştirmeyi de öğrenmeli. Bunun için şart oluyor ya zaten velinin eğitime katılması. Sözün özü: Şayet dünyayı değiştirmek istiyorsanız, eğitime katkı verin. Karınca kararınca.