Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin (TOBB) 61. Genel Kurulu bugün Ankara'da yapılıyor. Hemen söyleyeyim; seçim yok. Başkan seçimi yok ama başka bir seçim var: Öncelik!.. Türkiye'nin meselelerini gözden geçirmesi ve bundan sonraki önceliklerinin ne olacağına karar vermesi gerekiyor; hem de acilen. Öyle ya; siyasi kısır çekişmelerle günü geçirmek de mümkün; ekonomik faaliyetlere yoğunlaşarak da. Strateji üretmeyi bırakıp sosyal olayların üzerinde kayıkçı kavgası yapmaya bayılıyoruz zaten. Bunlar geçmişte hep yapıldı. Fakat, sonuç; sıfır! Siyasetçilerin ve hatta sivil toplum liderlerinin geçmişte yaptığını yapıp tribünlere oynayarak vakit geçirmek isteyene "dur" demek de var işin içinde. Yahut işsizliğe çare aramak. Tercih meselesi tabii! Hisarcıklıoğlu bu konularda kendine has düşünceleri olan bir başkan. Bugünkü Genel Kurul'da ekonomide ortaya çıkan "Yeni Vizyon İhtiyacı" hususunda bir sunumu olacak ki, öncelikler açısından çok önemli bu konuşma. Türkiye'nin vizyonunu yenilemesi gerekiyor. Bu kesin. Ancak, böyle bir konuyu, Hisarcıklıoğlu'nun seslendirmeye hakkı var mı, yok mu? Önce ona bir bakmak lazım. Bence Hisarcıklıoğlu, "Vizyon" temasını dillendirmeye layık olanların en başında geliyor. Nedenine gelince: Düşünce kalitesi var bir kere. Hisarcıklıoğlu, çalışkanlığı, dürüstlüğü, yalpalamadan yürüyüşü, dik duruşu ve ekonomiye hep öncelik verişiyle kendi vizyonunu ortaya koydu. Bu kolay bir şey değil. Sanayi, ticaret, tarım, borsa ve denizcileri aynı çatı altında toplayan ve yaklaşık bir milyon 200 bin işletmeyi temsil eden TOBB; Hisarcıklıoğlu döneminde gerçek kimliğini buldu. Siyasi iktidarlara yalakalık yapmadığı gibi sırtını dönüp onlarla tartışmaya da girmedi. Tam aksine, projeler üretti; yol, yordam gösterdi; temsil ettiği sektörlerin problemlerini sorumlularına taşıdı ve tabii çözüm istedi. Vizyonsuz olmaz bunlar Başkanlığını yaptığı TOBB'un temsil ettiği oda ve borsaların kendi bölgelerinde daha başarılı olmaları ve daha iyi hizmet vermeleri hususunda onların vizyonunu parlatmak için sarf ettiği gayretler var bir de. İki yüz küsur oda içinde Hisarcıklıoğlu'nun gidip de ziyaret etmediği yok gibi bir şey. Azim olmadan olmaz bunlar. 81 il ve 157 ilçeden gelip bugünkü Genel Kurul'a katılan bin 500'ü aşkın oda ve borsa başkanı ve temsilcisini, geçmiştekilerle mukayese eden herkes görür bu başarının ne kıratta olduğunu. TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu'nun performansı sadece hükümet ve kendisine bağlı oda ve borsalarla sağladığı diyalogla sınırlı değil tabii. Bilhassa Avrupa Birliği (AB) yolunda kat ettiği mesafeye de bakmak lazım. Uluslararası yedi oda ve birliğin üyesi olan TOBB, Türkiye'yi hem Avrupa'da hem Asya'da, hem Amerika'da ve hem de Orta Doğu'da temsil ediyor. Gazze'deki Filistin Sanayi Bölgesi'nin yeniden yapılandırılmasında öncülük eden TOBB, bölgenin dünya ile olan irtibatını güçlendirerek tüm dünyanın taktirini topladı. Türk işletmelerinin yabancı yatırımcılarla iş birliği yapması hususundaki çalışmalarını ve fuar faaliyetlerini söylemeye gerek dahi yok. Ancak, TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi'nden (ETÜ) bir satır da olsa bahsetmek lazım. Sanayi-üniversite iş birliğini bir türlü gerçekleştiremeyen Türkiye, belki de ETÜ ile bu handikabı çözmüş olacak çünkü. Türkiye'nin dışarıda en fazla yapması gereken şey, lobi faaliyeti aslında. Fakat, bu konudaki yetersizliği malum. Bu boşluğun mutlaka ama mutlaka doldurulması lazım. TOBB da bu konunun farkında olmalı ki, ciddi adımlar attı. Dünya değişiyor. Türkiye'nin geleceğini aydınlatması için pasif politikaları terk edip global değişim içinde aktif rol alması şart. Bu da ancak, hükümetin ve sivil toplum örgütlerinin ortak akıl etrafında toplanıp etkili bir strateji geliştirmeleriyle mümkün. Hisarcıklıoğlu'nun kavgacı değil uzlaşmacı kişiliği bu iş birliğine zemin hazırlıyor. Hisarcıklıoğlu'nun bugünkü konuşması, her zamankinden daha fazla istikrara ihtiyacı olan ülkemizde tarafları uzlaşmaya davet edici bir rol de oynayacaktır mutlaka.