Geçen hafta TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nu bir defa daha dinleme fırsatı buldum. TÜGİAD'ın misafiriydi kendisi. 50 kadar genç işadamıyla sohbet eden Hisarcıklıoğlu, tam bir beyin fırtınası estirdi. Başarılı bir hatip, bu kesin. Fakat, onun esas başarısı; inancı. Söylediği her sözü inanarak söylüyor bir kere. Haliyle karşıdakini fazlasıyla etkiliyor. Türkiye'nin iki değirmen taşı arasına atılmasına gönlü razı değil tabii ki ama dalında olgunlaşan inciri koparıp yememesine de kızıyor doğrusu. Stratejik konumu itibariyle çok önemli bir coğrafyada bulunan Türkiye'nin arasıra yüzünde kuvvetli rüzgarların bir kamçı gibi şaklamasını işin tabiatı olarak gören Hisarcıklıoğlu, bu fırtınaya karşı dik duruyor ve tıpkı düşünceleri gibi iki büklüm olmadan yol da alıyor. Vizyonu geniş olduğu kadar kendinden emin de. Popülizm yok, lafı eveleyip gevelemek yok, tribünlere oynamak yok... Ülkenin problemleri kadar çözümünü de biliyor. Dolayısıyla olumsuzluklar bile bir anlam buluyor onda. Yılgınlıkla değil hem, gururla, sanki bütün dünyanın duymasını istermiş gibi özgüvenle konuşuyor. TÜGİAD'ın kurucularından Cefi Kamhi, 'Onun sözlerinde Özal'ı buluyorum' dedi. Ben de katılıyorum. Aynen öyle. Türkiye'nin meselelerine parmak basarken öyle güzel fotoğraflar ortaya koydu ki, onun çizdiği yol haritası; çeşitli kişiler tarafından seslendirilen görüşlerden çok farklı, farklı olduğu kadar ikna edici de. Bunu, onu dinleyen Türkiye Genç İşadamları Derneği (TÜGİAD) üyelerinin yüzünden okudum. Avrasya'nın siyasi ve iktisadi haritası içinde Türkiye'nin vazgeçilmez bir yeri olduğunun altını çizen Hisarcıklıoğlu, sözü getirip bürokrasiye bağladı. Türk sanayicisinin teşvik istemediğini kesin bir dille ifade edip, 'Bizim için en büyük teşvik önümüzdeki engellerin temizlenmesidir' dedi. Ardından da altını çizerek; en ciddi engelin bürokrasi olduğunu söyledi. Sanayicinin ortalama 6-7 sene yatırım izni beklediğine dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, şöyle konuştu: 'Elin memleketinde 3 ayda alınan bir izin, bizde 7 sene sürüyor. Bunu anlamak mümkün değil!' Türkiye'de istihdam büyük problem. Sadece kayıtlı işsizi 2.5 milyon. Her sene 700 bin kişi daha katılıyor bu orduya. Bir kişiyi iş sahibi yapmak için 50 bin dolarlık yatırım gerekiyor. Bu da Türkiye'nin her sene 35 milyar dolarlık yatırım yapması demek ama hani nerede? Bu yatırımı yapmaya devletin gücü yetmediği gibi Türk özel sektörünün de böyle bir imkanı bulunmadığını ifade eden Hisarcıklıoğlu, bunun ancak yabancı sermaye ile gerçekleşebileceğini belirtip Unakıtan'ın sonradan 'Çarpılırsın' diye cevap verdiği sözü sarf etti. 'Hani babalar gibi satarım, diyordunuz. Ne oldu?' Hisarcıklıoğlu'na acil şifalar diliyorum. MI ACABA?!. Erdoğan ailesi Bayhan'ı destekliyormuş... 'Ezilenler' dayanışması diye buna derim işte! 68 milyonluk Türkiye'de 82 milyon kişi sosyal güvenlik şemsiyesi altındaymış... Uyanık milletiz vesselam! Bush, Erdoğan'ı Kıbrıs'ta tarih yazmaya çağırmış... Çözümsüzlük, çözümdür! Pekin'de ofis açan bir Türk firması, Çinlilerin boyunu uzatacakmış... Tersyüz de ediyor mu acaba? İndirim furyası bu sene bir ay önce gelmiş... Boş ver indirimi, müşteri var mı, müşteri? IMF, seçime kadar 'yakın izleme' yapacakmış... Bizim siyasetçinin iğne deliğinden deve geçirdiğini bilmiyor herhalde? Sevgililer için özel piyango geliyormuş... Devlet isteyince aşkla kumarı bile bir araya getirebiliyor demek ki!