İhracat tekler mi?

A -
A +

Türkiye 25 ay sonra ilk defa ihracatta düşüş yaşadı. Her ay ortalama 12 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirirken bu rakam nisan ayında yüzde 2.9 azaldı ve 11 milyar 407 milyon dolar oldu. Bu bir tekleme mi? Uzun vadeli bakıldığında teklemeden söz etmeye imkan yok. Ancak, kısa vadede bir tekleme söz konusu olabilir. Olabilir çünkü, döviz fiyatları etkili oldu. İhracatın artmasında en önemli faktörün döviz fiyatlarındaki artış olduğu hepimizin malumu. Geçen sene döviz fiyatları artmış ve ihracatçı da ona göre sipariş almıştı. Fakat, TL yine değerlenmeye başladı. İhracatçı yeni bağlantı kurmaktan kaçınır oldu. Bu birinci neden. İkincisi ise ithalattan kaynaklanıyor. İthalat düştü. Türkiye ithal etmeden ihraç edemiyor. Bu bir Türkiye gerçeği. Evet, geçen ay teşvik paketi açıklandı ve ithal edilen ara malları üreten yerli ve yabancı?yatırımcılara ciddi kolaylıklar getirildi. Bu doğru ama etkisini akşamdan sabaha gösterecek tedbirler değil bunlar. İhracatı arttırmak için bir yol daha var aslında. İhracatı doğrudan teşvik etmek. Ver teşviki, arttır ihracatı. O zaman da Maliye taş koyuyor tekere. "Teşvikleri karşılayacak kaynak yok" deyiveriyor. Bu da üçüncüsü. Türkiye ihracatı bu üçgen arasında gidip geliyor. Her şeye rağmen Türk ihracatçılarını tebrik etmek lazım. Avrupa pazarı küçülüyor ama yıldırmıyor bu durum onları. Rusya'da, Orta Doğu'da, Afrika'da pazar bulup ihracat yapıyorlar. Bütün bu gelişmeler yetmezmiş gibi uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor's (S&P) Türkiye'nin kredi notunu pozitiften durağana çevirdi. Endişe edilecek bir durum değil pek ama işaret ettiği noktaların hassasiyetini de göz ardı etmemek lazım. Türkiye'nin "cari açık" gibi bir handikabı var. Ayrıca, net dış borcu da yüksek. Milli geliri ise düşük. S&P'nin bu raporu Türkiye'ye kredi vermek isteyenleri engeller mi? Sanmam. Türkiye tüm dünyanın takdir ettiği bir performans gösteriyor ve herkes farkında bu başarının. Dolayısıyla endişe edilecek bir durum yok. Türkiye, borcuna sadık bir ülke olduğunu ispatlamış bir ülke. Bu arada Maliye Bakanlığı'nın da ciddi tedbirler aldığını görüyoruz. Kamuda tasarruf sağlamak maksadıyla bir paket hazırladıklarını bildiren Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Bütçe'de giderlerin daha kontrollü götürülmesi için çalışıyoruz" dedi. Şimşek ayrıca "Memura bir puan zammın 1 milyar lira"ya tekabül ettiğine dikkat çekerek; memurlarla başlayan toplu sözleşme pazarlığının çok sıkı geçeceğinin sinyalini verdi. Eğri oturup doğru konuşmak lazım. Türkiye "cari açık"tan dolayı kritik bir dönemden geçiyor. Bir taraftan ciddi tedbirler alınıyor, bir taraftan da bölge farkları ortadan kalkmak maksadıyla önemli teşvikler vermeye devam ediyor. Bunların hepsi doğru ve yerinde kararlar. Türkiye'nin bir de kayıt dışı ekonomi ile mücadeleyi arttırması lazım. Haksız rekabete neden oluyor ve yabancı sermayenin Türkiye'ye gelişini engelliyor çünkü. Rahmi Koç'un "Türkiye'nin yarısı vergi ödemiyor" şeklindeki sözü gerçeğin ta kendisi.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.