UNDP Başkanı Kemal Derviş, "Enflasyonun büyümesine makul ölçüler içinde izin verilmesi gerekir, yoksa durgunluk olur" dedi. Bu sözler hem hükümet, hem iş dünyası ve hem de akademisyenler tarafından hüsnükabul gördü. İHKİB Başkanı Süleyman Orakçıoğlu, "Derviş'in söyledikleri ile bizim bugüne kadar söylediklerimiz, tıpatıp benziyor. Fakat, bizim söylediklerimiz hep kulak ardı edildi" diye hayıflandı yaptığımız sohbet esnasında. Cengiz Solakoğlu'na ait bir anekdotu aktardım ona. Koç Holding tepe yöneticilerindendi Solakoğlu. Bir gün Rahmi Koç "Bozkurt Mensucat'ın üretim bandını büyütüp yeniden faaliyete geçirmeyi düşünüyoruz" diyor ve kendisinden proje istiyor. Cengiz Solakoğlu hemen kolları sıvayıp işe koyuluyor tabii. İşi bilenlerle görüşüyor. Eski bayilerle istişare ediyor. Kendi analizlerini yapıyor. Bütün hepsi tek bir yola çıkıyor: "Bu iş olmaz!" Raporunu hazırlayıp veriyor. Rahmi Koç tekrar çağırıyor ve "Biz kararlıyız. 100 milyon dolar bütçe ayırdık. Ona göre" diyor. Solakoğlu çaresiz. Sonunda raporu Amerikalı bir uzmana hazırlatmak için izin alıyor Rahmi Koç'tan. Birkaç ay sonra o uzmanın raporu konuyor Rahmi Koç'un masasına: "Bu iş olmaz!" Sonrası malum. Koç Holding 1 Lira bedelle sattı Bozkurt Mensucat'ı. Solakoğlu'nun Türkçe yazdığı raporu, Amerikalı uzman İngilizce yazmasaydı Koç Holding Bozkurt Mensucat'a yatırım yapacaktı. Yabancının sözlerine itibar edip vazgeçildi bu yatırımdan. Türkiye gerçeği bu. İlla başkasının söylemesi lazım! Bu örnekleri çoğaltmak mümkün. En yakın örneği de İHKİB seçimleri. Bugün İHKİB Başkanlık koltuğuna oturmak için 4 aday yarışıyor. Dört adayın yarışması faydalı bir şey tabii; yeter ki hizmet için olsun. Fakat, görüntü hiç de öyle değil. Yarış, 29 milyon YTL'lik bütçeyi yönetmek içinmiş gibi bir görüntü veriyor adaylar. Yahut da İHKİB'in yönetiminde olmanın getirdiği itibarı kullanmak için. Hiç hatırdan çıkarmamak lazım ki, bu gibi kurumların itibarı, yöneticilerin kazandırdığı itibar kadardır. Kurumun mevcut itibarını kendi çıkarına alet etmek isteyenler, kuruma olduğu gibi kendilerine de zarar verirler. Kurumun itibarını korumak sadece yönetimde görev alanların değil aslında, o kuruma üye olan herkesindir. Onun da yolu vakti geldiğinde oyunu kullanmak ve gerektiğinde fikrini söylemekle olur. İştirakle yani. Sen hiçbir şeye katılma, sonra da kalk, "itibar kalmadı" diye söylen. Kimseye duyuramazsın sesini. Bugün yapılacak olan İHKİB Genel Kurulu'nda oy kullanmak için 4 bin 500'e yakın belge toplandığı bildirildi. Büyük rakam. Geçen seçimin iki katı neredeyse. Belge verenlerin mutlaka gelip oy kullanması gerekiyor. Bu işin doğrusu bu. Bir de enerjisini diğerini yıpratmakta tüketmenin hiç âlemi yok. Bugün konuşurken, yarın el ele tutmaya mani olmayan söz sarf etmeye dikkat etmek lazım. Hatırlatayım dedim.