İlle de turizm

A -
A +

Kaç defa yazdım, 'Türkiye'nin lokomotif sektörlerinden biri turizm' olduğunu ama "kendim söyler, kendim dinlerim" durumunda kaldım hep. Bir kere daha yazıyorum. Türkiye turizme ağırlık verirse şayet, ne "cari açık" diye bir problemi kalır; ne de "borç para bulayım" diye kapı kapı dolaşma derdi. Sahip olduğu destinasyon çeşitliliği dünyanın hiçbir yerinde yok çünkü. Her tür turizme elverişli bir potansiyele sahip bu ülke. Sadece o hazineyi değerlendirip insanlığın hizmetine sunacak organizasyonlardan mahrum. Yazık! Kongre turizmi de bunlardan biri. Türkiye bu sektöre ağırlık verse paraya para demez ama hani? Evet, ilgi gösterilmiyor değil, gösteriliyor ama yeterli olduğu söylenemez. Elin eşeğini arayan adamın ilgisine benziyor gösterilen ilgi; ıslıkla! Halbuki, eşek bizim eşeğimiz ve taşıması için bekleyen bir dünyanın da yükü var. Dünyadaki turizm hareketi 600 milyar dolarları geçti. Bunun 170 milyar dolarlık kısmı kongre turizmi. Pastanın büyüklüğünü görüyor musunuz? Türkiye'nin aldığı pay ise yüzde 2! Hepsi hepsi 3 milyar 500 milyon dolar. 10 sene içinde bu oranın yüzde 5'e çıkması bekleniyor! Türkiye'nin en büyük kongre organizatörlerinden Flap Tur Yönetim Kurulu Başkanı Metin Tansu, "Bırakın 10 seneyi, Türkiye çok kısa sürede yüzde 10 pay alır bu pastadan" dedi. "Yeter ki sektöre biraz ilgi gösterilsin, azıcık yatırım yapılsın." Metin Tansu pek de haksız sayılmaz hani. Kongre turizmi Batı'dan Doğu'ya doğru kayıyor. İnsanlar yeni destinasyonlar arıyor çünkü. Hep Paris'te, ya da Londra'da kongre yapmanın nesi değişik ki? Kongreye katılan yönetici ya da uzman kişiler yeni destinasyonlar görmek istiyorlar. Dolayısıyla Doğu'nun cazibesi arttı. Bir şehrin kongre merkezi olabilmesi için dört özelliği bir arada bulundurması gerekiyor. 1) Direkt uçuş imkânı 2) Kongre merkezi 3) Ulaşım 4) Konaklama yeri. Bu şartlara haiz Türkiye'de kaç şehir var? İstanbul dahi uymuyor bu şartlara! Direkt uçuş ve konaklama imkânı tamam ama diğerlerinin yeterli olduğunu söylemek mümkün mü? Hava limanından şehir merkezine kadar giden metrosu yok bir kere. F1 sırf bu yüzden gitmedi mi İstanbul'dan? Hakeza kongre merkezleri. Çok sayıda iştirakçisi olan kongrelere müsait olduğu söylenemez İstanbul'daki kongre merkezlerinin. İzmir, Ankara, Bursa ve hatta Kayseri de kongre merkezi inşa etmek için iddialı yatırımlar yapıyorlar ama dediğim gibi şartlar mani oluyor onların bu isteğine. Ölü yatırım yani. Antalya'da birçok kongre oteli var ama aynı nedenden dolayı gelmiyor uluslararası kongreler. Turizm Bakanlığı'nın her sene 5-10 milyon dolar da olsa bir fon ayırması lazım kongre turizmi için. Organizatör firmaların ferdi gayretleriyle olacak işler değil bu tür işler. Ciddiye almadan olmaz. Metin Tansu, "Velev ki kongre merkezlerinden hiç kira alınmadı, diyelim. O şartlarda dahi Türkiye'nin bir kaybı olmaz" dedi. "Çünkü kongre turizmiyle ülkeye kazandırılan döviz, başka yollardan kazandırılandan misliyle fazla." Deniz, kum ve güneş için gelen turistin Türkiye'de ortalama kalma süresi 7 gün. Kongre turizmi için gelen ise 4.2 gün kalıyor. Süre kısa ama iş döviz harcamaya geldi mi ortaya müthiş bir fark çıkıyor: Tamı tamına 4.5 misli.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.