IMF niye geliyor?

Nihayet geliyorlar. IMF Heyeti'nden söz ediyorum. Türkiye'nin IMF ile yapacağı anlaşmanın süre ve çerçevesi üç aşağı beş yukarı belli oldu. 18 veya 24 aylık bir süre için yapılacak bu stand-by ve 20 milyar dolar civarında bir kredi söz konusu. Gecikmeli de olsa yapılıyor olması iyi. İyi çünkü, Türkiye'nin önümüzdeki 2-3 sene zarfından hem krediye ihtiyacı var, hem de desteğe. IMF, sadece kredi veren bir kurum değil bir kere. Bir nevi kefil de. Anlaşma yaptığı ülke hakkında hazırladığı raporun şeffaflığı dünya âlemce kabul görüyor çünkü. Türkiye IMF ile anlaşmada bu kadar geç kalmazdı aslında. Da... mahalli seçimler AK Parti İktidarı'nın elini kolunu bağladı. Daha doğrusu, muhalefetin; "Ülkeyi kötü yönettiniz ve IMF'ye muhtaç hale getirdiniz" demesinden korktu. Kim olsa korkardı. Muhalefetin belden aşağı ve mantıkla uzaktan yakından ilgisi olmayan bir şekilde yapıldığı bir ülkede korkmayıp da ne yapacaksın?!. Hadi, muhalefetin car car etmesine göğüs gerdi diyelim. Böylesine kritik dönemlerde aklıselimi terk etmemesi gereken sivil toplum kuruluşlarına (STK) da söz yetiştirmek lazım. Ki, bunun adı; belayı başına satın almak demektir. STK'lar da sorumsuz davranıyor çünkü benim güzel ülkemde. Global Kriz'in tüm şiddetiyle hüküm sürdüğü bir dönemde IMF ile anlaşma yapmayıp da kiminle yapacaksın? Kalkınmış ülkeler dahi yaparken hem de. Muhalefet yapmanın nesi kötü? Ama, yaptığın muhalefetin akıl ve izan ile ölçülür bir tarafının olması lazım. Türkiye 2001'den bu yana IMF ile çalışıyor ve çok başarılı sonuçlara imza attı. Türk bankaları istedikleri kadar sendikasyon kredisi alabilmişse; bu, IMF ile yapılan iş birliği sayesinde oldu. Hele, özel sektörün aldığı kredi. Daha önce vaki değildi, bir Türk şirketinin uluslararası finans kuruluşlarından kredi alması. Ama aldılar. Neden? IMF ile yapılan iş birliğinin hazırladığı güven ortamı vardı çünkü arkalarında. Eee, bu borç nihayetinde. Ödemek lazım. Türkiye'nin bu sene ödeyeceği borç miktarı tam 75 milyar dolar! Nasıl ödeyecek bunu? Herhâlde CHP kasasından çıkarıp verecek değil bu parayı!.. Ödemek için borç bulmak gerekiyor. Para eskisi gibi bol değil dünyada. Ayrıca, finans kuruluşlarının sütten dili yanmış; yoğurdu üfleyerek yiyorlar. "Borç veririz ama bize garanti lazım. IMF'den aldığınız belge ile gelin, verelim" derlerse, ne diyecek o şirketin yöneticileri? "Arkamızda kapı gibi CHP Genel Başkanı Baykal var" deseler, adamlar kabul eder mi acaba? Sanmam. Baykal'ın sözünü simitçi bile kulak ardı ederken; finans kuruluşu yöneticilerinin kaale alacağına ben şahsen ihtimal vermiyorum!