İnce ayarla reform olmaz

TÜSİAD gümbür gümbür geliyor. İyi hazırlanmış. Önceki gün TÜSİAD Yönetim Kurulu üyeleriyle birlikte medyanın karşısına çıkan Ümit Boyner, 2012 program ve faaliyetleri hakkında bilgi verdi. Neler yok ki? İç ve dış politika... ekonomi... sosyal hayat... kadın... rekabet... hukuk ve en başta Anayasa tabii. Ümit Boyner, hazırlanmakta olan Anayasa'nın önündeki "yeni" ibaresini az bulmuş olmalı ki, "Yepyeni bir Anayasa" diye dillendirdi bu isteğini. Hukuk sistemindeki eksikliklere de dikkat çekti Boyner. Türk hukuk sisteminin evrensel normlara kavuşturulmasını istediği konuşmasında; "Türkiye'de kriz noktasına gelindi. Adalete duyulan güven duygusu azalıyor" dedi. Günü kurtaran düzenlemelerle bir yere varılmayacağına vurgu yapan Boyner, kapsamlı bir yargı reformunun acilen gerçekleştirilmesini istedi. "Hukukun gücü değil, gücün hukuku üstün hale geldi" diyerek; altını çizdi bu gerekliliğin. Yargı reformunda yaşanan gecikmenin vatandaşlar arasındaki kamplaşmayı arttırdığına da dikkat çekti. Ümit Boyner'e, ekonomi ile değil de hukuk ve siyasetle neden bu kadar fazla ilgilendiği de soruldu. Öyle ya; TÜSİAD iş adamlarının temsil edildiği bir sivil toplum kuruluşu. İşine baksın! Boyner, "Siyaset, ekonomi ve hukuk. Bunlar öyle iç içe şeyler ki, ayırmak mümkün değil. Dolayısıyla hayatımızı her yönüyle etkileyen her şeyi konuşuyoruz." dedi. Boyner'e hak vermemek mümkün mü? Gölge oyunu içinde gördüklerimizin hangi gerçekleri yansıttığını anlamakta zorlanıyor kamuoyu. Birçok kişinin "kim vurdu"ya gittiği kanaati güçleniyor. Demokratikleşmede bir arpa boyu yol alındı. İnce ayar yaparak yargı reformu olmaz. Bunlar Boyner'in sözü ama kamuoyunun düşüncelerini seslendiren sözler bunlar. Son 10 yıla dönüp bakan, anlar bu sözlerin ne kadar haklı olduğunu. Bankalar Kanunu, Sermaye Piyasası Kanunu, Türk Ticaret Kanunu hepsi ama hepsi eksik ve yarım yamalaktı. Tamamlandı ama o vakte kadar kaç banka battı, kaç firma iflas etti. Futbolun da yoktu kanunu. Çıktı, bir dünyanın insanı kodesi boyladı. Aynı vahamet şimdi MİT için yaşanıyor. Değer mi? Müteşebbisi korkutmanın anlamı yok! Hukuk sistemini evrensel normlara getir ve at korkuyu. Ümit Boyner'in gündeminde sadece yargı ve hukuk yoktu tabii. Üretim de vardı. Boyner'in basın toplantısı yaptığı saatte, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan da ithalatı azaltmak için aldıkları tedbirleri anlatıyordu. Boyner de temas etti aynı konuya. "Cari açık akşamdan sabaha düşen bir şey değil ki, düşürülsün. MB'nin para politikalarıyla da olmaz. İnovasyon ve teknoloji bunun için şart. Çare, katma değeri yüksek ürün üretmekte. Teşviklerin de buna göre verilmesi lazım." Ayrıca yatırım ortamının iyileştirilmesi ve daha fazla finansman girişinin sağlanması da gerekiyor. TÜSİAD'ın dış politikada da ciddi atakları olacağını söylemek mümkün. Volkan Vural'ın başkanlığındaki "Uluslararası Siyaset Platformu" çok aktif. Suriye, İran, Irak başta olmak üzere komşu ülkelerle olan ilişkiler mercek altında. Bilhassa Ermeni meselesi; özel olarak ele alınıyor. 2015'e ne kaldı şunun şurasında?