"İnovasyon" çemberine ilk halka

Mersin bu işte! Daima bir adım önde. Türkiye ekonomisini ayağa kaldırması beklenen "Kalkınma Ajansları" Kanunu çıkalı şunun şurasında ne oldu? Henüz İzmir ve Adana illerinde pilot uygulaması başlanan bu kanun daha ortalıkta yokken, Mersin "kalkınma ajansları"nı konuşuyordu. Mersin şimdi de "inovasyon" sistemini tartışmaya açtı. Ki, bu da Türkiye'de bir ilk! Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) bu sene ikincisini gerçekleştirdi "Bölgesel İnovasyon Stratejisi"nin. İnovasyon ne peki? "Yenilik", "Yenilikçilik" manasına kullanılıyor bu kelime ama içi çok dolu. Kelime anlamı kadar basit değil yani. Yenilik bu! Değişim gerektirir. O da zor ki, ne zor! Çeşitli alışkanlıkları olan ve reflekslerini o alışkanlıklarına göre veren bir toplumu mevcut alışkanlıklarından soyutlayıp ona başka alışkanlıklar kazandırmak kolay mı? Hele bu ülke Türkiye ise! Komşu ilin komşu ille kavgalı olduğu bir Türkiye'de yaşıyoruz. Vali, belediye başkanı, sanayi ve ticaret odaları, sivil toplum kuruluşları... birbirinden kopuk; kös kös oturuyorlar. İşte bütün bu arızaların düzeltildiği, akîl insanların bilgisinin bir havuzda toplanması imkânını sağlayan ve bu bilgilerin ortak akılla yoğrulmasına fırsat veren sistemin adı inovasyon! Kamu ve sivil toplum kuruluşlarının birlikte hareket etmesi ve yüksek katma değer üretmesi hali bir başka deyimle. Bu katma değerin sürdürülebilir olması ise inovasyonun özü. Her şeyde olduğu gibi devamlılık burada da çok önemli. Bir defalık kazanç için ahaliyi bir araya getirmenin kime ne faydası olur ki?!. "Kalkınma Ajansı" ile "İnovasyon" arasında doğrudan bir ilişki var aslında. Kalkınma Ajansı, o bölgenin insan ve bilgi gibi ortak değerlerini bir araya getirip kalkınma hamlesi yapmak için stratejileri üretmeye zemin hazırlıyor. İnovasyon ise bu organizasyonun başarılı olması için lazım olan bilgi ve tecrübeyi sistem içine sokuyor. Kalkınma ajansının bir araç olduğunu kabul edecek olursak şayet, o aracın yakıtı inovasyondur hiç şüphesiz. Çukurova Kalkınma Ajansı, Mersin'in bu tecrübesi olmasaydı; pilot bölge olarak ilan edebilir miydi acaba? Mümkün değil. Mersin'in birikimi, Çukurova bölgesinin öne çıkmasını sağladı. Gelecek planlaması 15 Aralık 2006 günü yapılan "2. İnovasyon Forumu"nda Mersin'in mevcut altyapısını ve insan kaynaklarını en iyi şekilde nasıl kullanılacağı ve ilin kalkınması için nasıl bir yol haritasına ihtiyaç duyulduğu tartışıldı. Sonunda da, bölgenin kalkınması için turizm, lojistik ve tarım sektörlerine ağırlık verilmesi hususunda mutabakat sağlandı. Mersin sadece deniz, kum ve güneş turizmi ile değil; aynı zamanda sağlık, tarih ve inanç turizmi potansiyeli ile de mühim bir coğrafyada bulunuyor. İnovasyon sisteminin geliştirilmesiyle global rekabet gücünü elde etmiş oluyor Mersin ki, bu da; ilin, önümüzdeki senelerde layık olduğu yere ulaşmada daha hızlı bir performans göstereceği anlamına geliyor. AB'ye yeni üye olan Romanya 5 bölgesel inovasyon stratejisi hazırladı. Polonya 8, Bulgaristan ise 5. Yeni Avrupa Birliği üyelerinde tam 33 proje var böyle. Türkiye'de ise tek; o da Mersin'de. "6. Çerçeve Programı" kapsamında gerçekleştirilen bu "İnovasyon Sisteminin Geliştirilmesi" projesini uygulama başarısını gösteren Mersin, AB'den 316 bin euro teşvik almış bulunuyor. 32 ay süreli bu proje tamamlandığında Mersin ili kendisine 2023'e kadar uzanan bir misyon belirlediği gibi çok daha farklı bir kalkınmanın içinde bulacak kendini. Yeter ki, üniversite, kamu kurum ve kuruluşları ile sivil toplum örgütleri ahenk içinde çalışsınlar. Bir de tabii, insan kaynaklarının beceri ve kabiliyetlerinin geliştirilmesi için eğitime önem verilsin. Avrupa kalkınmışsa, bu "Kalkınma Ajansları" ve "İnovasyon Stratejileri" sayesinde kalkındı biraz da. Avrupa'da 200'den fazla bölgede "İnovasyon Strateji" raporu yazıldı. Londra, 1992'de yazdı mesela bu raporu. Şunu da ilave etmek lazım. Üye ülkeler arasındaki sınırları kaldıran Avrupa Birliği (AB) artık ülke ülke değil de bölge bölge kalkınmayı düşünüyor. Çünkü, her bölgenin üreteceği ürün farklı ve o bölgenin o ürüne yoğunlaşması ile birlikte maliyetler aşağı çekilirken, verimlilik artmış oluyor.