Bade harabül Basra!.. "Basra harap olduktan sonra..." Binlerce olumsuzluğun ifadesini bulduğu bu cümleyi Irak için kurmak da mümkün. Son çeyrek asrı savaşlarla, katliamlarla, iç isyanlarla ve en sonunda da rejim değişikliğiyle geçirdi. Harap olmayan hemen hiçbir şeyi kalmadı. Şehirler yakıldı, yıkıldı. Tarım arazileri kimyevi silahların etkisiyle ziraat yapılamaz hale geldi. Hayvanları helak oldu. En büyük zararı gören belki de insan kaynakları. Öldüler... öldürüldüler... sakat kaldılar... ve hepsinden önemlisi de vasıflarını kaybettiler... Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi Başbakan Başdanışmanı Dr. Khaled (Halid) Salih artık bunların bittiğini söyledi. Irak'ın toparlanmaya başladığını belirtti ve modern dünyaya entegre olmak için gerekli her şeyi yapmaya hazır olduğunun altını çizdi. Dr. Salih, "Eskiden" dedi. "Restorana girdiğimizde masanın üzerine silahlarımızı koyardık. Şimdi sadece cep telefonları konuyor." Kavgaların bittiğini, İş hayatının militarist düşüncenin yerini aldığını bundan daha güzel ne anlatabilir? Önceki akşam Esma Sultan Yalısı'nda birlikte iftar yaptığımız Dr. Salih, Türk iş adamlarını Irak'a yatırıma davet etti. Kafalardaki bazı soru işaretlerini gidermek için de son günlerde 30 petrol çıkarma ve işletme anlaşmasına imza attıklarını söyledi. Gerçekten rekor. Güvenlik endişelerinin izale edildiğini göstermesi bakımından çarpıcı bir örnek her şeyden önce. Kuzey Irak'ta yapılmayı bekleyen o kadar çok iş var ki, hangisini sayayım. Yol... tünel... demiryolu... gibi altyapı inşaatları. Konut ve sosyal bina. Bölgenin en büyük problemlerinden biri de eğitim tabii. Doğru dürüst okul yok bir kere! O kadar savaş ve bombalamadan sonra nasıl kalsın ki? Kuzey Irak şimdi insan kaynaklarını eğitmeye çalışıyor. Vasıflı insan kaynaklarına ihtiyacı var çünkü. Bunun için de okula ve eğitim sistemine tabii... Hakeza sağlık. Kuzey Irak'ta sağlık meselesi de kelimenin tam anlamıyla çökmüş vaziyette. Felaket! Kuzey Irak yönetimi, sağlıklı bir nüfusun ülkenin olmazsa olmazı olduğunun farkında. Bunun için de modern cihazlarla donatılmış hastanelere, o cihazları kullanacak yetişmiş doktor ve sağlık personeline ihtiyaç duyuyor. Hem de şiddetli bir şekilde. Tarımın modernize edilmesi ve hayvancılığın çeşitlendirilmesi de gerekiyor ayrıca. Fakat, bugünlere eti ithal ederek, gıda maddelerini komşu ülkelerden temin ederek gelen bir ülkenin bunu başarması mümkün mü? Dr. Salih, bunu vurguladı zaten. "İşimiz zor. Gelin birlikte yapalım bütün bu işleri." Kuzey Irak'ın bankacılık sektöründe de ciddi eksikleri var. Kim havalesinin gecikmesini ister? Eğitimli insan olmadan global anlamda bankacılık yapmanın imkanı yok. Dolayısıyla, eğitimli insana ihtiyaç var her şeyden önce. Kuzey Irak'ın inşasında Türk müteahhitlere olduğu kadar, yatırımcıya da ihtiyacı olduğu net bir şekilde anlaşılıyor. Dr. Salih, Anayasa ve yasalarının "yatırımcı dostu" olduğunu belirtti. Hele, önümüzdeki sene yapılacak olan değişikliklerden sonra yasaların şıkır şıkır işleyeceğinin altını çizdi. Eh, gerisi iş adamlarının bileceği bir şey tabii. Bizden söylemesi.