Malum, Ermenistan'la ilişkilerimiz limonî; halk boyutunda değilse bile siyasi olarak böyle bu. Orta Doğu, Asya ve Rusya pazarında girmemiş yer bırakmayan Türk müteşebbisi, bu gerginlikten dolayı Ermenistan'da değil iş yeri açmak, o ülkeye satış dahi yapamıyordu. Satanlar da, sattıkları malın Türk Malı olduğunu gizliyorlardı. "İtalyan" diyorlardı mesela! Ne zaman ki, CRISPINO Ermenistan'da bir mağaza açtı; bırakın kimlik gizlemeyi, o günden sonra en az 5 Türk firması daha Erivan'a gitti ve göğsünü gere gere 'Ben Türküm, getirdiğim mal da Türk malı' diye mağaza açıp ticaret yapmaya başladı. CRISPINO'nun Ermenistan Bayii Davit Burutyan'a; ilk sorum şu oldu: Zor olmadı mı? "Başta oldu" dedi. "Fakat, sattığımız ürün çok kaliteli olduğu için buzlar eridi." Türk müteşebbisinin başarısını görüyor musunuz? Siyasetçinin yapamadığını yapıyor ve iki toplumu birbiriyle kaynaştırıyor. Ancak, burada çok önemli bir husus var; onu da göz ardı etmemek lazım: Kalite ve profesyonellik! Bazı ülkelerle böyle olmadı maalesef! Birçok dost ülke halkı dahi "Lanet olsun" noktasına getirildi. Oralara giden ve kendisini Türk iş adamı diye tanıtan kimselerin acemi ve art niyetli olması, ilişkileri gerdi ve kopma noktasına getirdi. Yanlış ve ticarî ahlaka uymayan davranışlardan dolayı Türk imajı yara aldı. Bu da bir başka gerçek! Türk müteşebbisleri komşu ülkelere olsun, Avrupa ve Amerika'ya olsun... eğer yüksek standartlı ve fiyatı makûl kaliteli ürün satıyorlarsa, hem para kazanıyor hem de Türkiye'nin imajını yükseltiyorlar. Alavere-dalavere yoluna saparlarsa, ayıkla pirincin taşını. O vakit de bir çuval incir berbat oluyor. Her geçen gün markasını pekiştiren ve bayi ağını büyüten CRISPINO'nun bu başarısının sırrı ne acaba? Onu da CRISPINO Yönetim Kurulu Başkanı Yunus Akdaş'a sordum. "Biz" dedi Yunus Akdaş "35 senedir tekstil ve inşaat işi yapan bir aile şirketiyiz. Kazandığıyla tekrar yatırım yapan bir gelenekten geliyoruz. Bugün şirketimizin genel müdürü olan Fatih Akdaş, aileyi; büyümek için bu geleneklerin yeterli olmadığına ve profesyonelleşmek gerektiğine ikna etti. Markalaşma konusunda ısrar etti. Sonunda da bizzat başarısıyla bize markalaşmanın ne kadar önemli olduğunu gösterdi." CRISPINO bugün Türkiye'nin erkek giyiminde öne çıkan önemli markalarından birisi. Fatih Akdaş, bunun kolay olmadığını ancak, yapılması gereken bir şey olduğunu söyledi. Müşteri memnuniyeti birinci mesele ona göre. Ayrıca, bayileriyle adeta bir aile gibi kenetlenmeleri bu başarıda önemli rol oynamış. Türkiye'deki 42 mağazanın yanı sıra Yunanistan, Dubai, Almanya, İngiltere, Ermenistan ve Azerbaycan'daki satış noktalarına yeni ilaveler yapmak için kolları sıvayan CRISPINO, 2010 senesinde Amerika'da mağaza açmaya hazırlanıyor. Davit Burutyan bir Ermeni vatandaşı. Ermenistan, Rusya ve Avrupa'da ticaret yapıyor. CRISPINO'dan o kadar memnun ki, "Hangi Türk gelirse gelsin, başımızın üstünde yeri var" dedi. İyi değil mi?