İşçi mi lazım? Söyle yeter ki, en vasıflısını veririz sana!..

A -
A +

Başbakan Erdoğan, "TOBB üyesi işletmelerin her biri bir kişi istihdam etse, bir milyon 600 bin kişi iş bulmuş ve böylece de istihdam meselesi de hallolmuş olur" dedi hani bundan 6 ay kadar önce. TOBB yönetimi de "Bakarız" ya da "Bizim üyemiz işletmelerin çoğu zaten 10 kişiden az işçi istihdam eden işletme. Nasıl işçi alsınlar" türü mazeretlerle ayak sürüdü. Hallolan bir şey olmadı yani. "Al" denilince nasıl alınmıyorsa, "Hele bir yarın olsun" kolaycılığına kaçmakla da işler hallolmazdı zaten. Palyatif tedbirlerle hiç olmaz. Türkiye'deki istihdam problemini çözüme kavuşturmak için daha ciddi açılımlar yapmak gerekiyor. Bir tarafta üniversite mezunları da dahil gençler işsiz dolaşıyor... Diğer tarafta ise işletmeler, "Kalifiye eleman aranıyor" diye gazetelere ilan üstüne ilan veriyor! Problemi çözmeye acaba bu noktadan başlanabilir miydi? Öyle ya, işsiz vasıflı değil. İşveren ise vasıflı eleman arıyor. Arz ve talep uyumsuzluğu var yani! İşçi tarafı bedbin ve karamsar. İşveren tarafı ise aradığını bulamamanın rahatsızlığıyla kıvranıyor! İŞKUR ve TOBB bu konuda gayet makul, gayet ayakları yere basan bir formül buldu. İşletmelerin ihtiyacı olan vasıflı elemanları biz temin edelim!.. Uzmanlaşmış Meslek Edindirme Merkezleri (UMEM) Projesi işte bu düşüncenin ürünü. UMEM'in iki hedefi var: 1) Meslek okullarının reorganizasyonu 2) Beceri kazandırma. 9 şehirde pilot uygulama başladı bile. Mersin de bu şehirlerden biri. Uygulamada ise en önde gideni. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Başkanı Şerafettin Aşut, UMEM Projesi'nin hem işçi, hem iş veren ve hem de ülke için faydalı bir proje olduğuna gönülden inandığı yetmiyormuş gibi, "Bu proje Cumhuriyet döneminin en büyük projesi" diye de sahipleniyor ayrıca. İnanan insan durur mu? Aşut da durmuyor. Gece gündüz bu proje üzerinde çalışıyor. MTSO'nun meslek gruplarını ayrı ayrı toplayıp onların istihdam meselesini konuşuyor. Onların ne tür elemana ihtiyaç duyduğunu tespit etmeye çalışıyor. Sistem çok basit aslında. İşveren, nasıl bir elemana ihtiyacı olduğunu tüm ayrıntısıyla UMEM'e bildiriyor. UMEM de o elemanı eğitip iş yerine kazandırıyor. Gerekli olan eğitimin süresi, işin niteliğiyle ilgili biraz da. 6 ay eğitim gerektiren meslek de var, bir sene gerektiren de. Hiç problem değil. UMEM gerekli eğitimi o gence aldırıp istenilen vasfa kavuşturuyor. Ayrıca, eğitim süresi kadar staj da var işin içinde. Eleman, tam manasıyla olgun hale getiriliyor yani. Eğitim ve staj dönemine ait maaş ve sigorta primi İŞKUR tarafından karşılanıyor. Henüz kanunî bir yönü yok ama işe girdikten bir sene sonrasına kadar sigorta primlerinin de İŞKUR'ca ödenmesi için çalışmalar yapılıyor. Nasıl? Hiç de fena değil değil mi?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.