İSO'nun inovasyonu

A -
A +

Millet olarak en belirgin özelliğimizden biri de yeniliğe açık olmamız. Bu yönümüzle ne kadar övünsek azdır! Nerede bir yenilik bulsak, hiç tereddüt etmeden hemen alırız. Batıya alerjimiz olmasına rağmen, ürettikleri her ne varsa hepsini almadık mı? Otomobil, traktör, bilgisayar, tıraş bıçağı, buzdolabı, çamaşır makinesi... ne üretmişlerse aldık adamlardan. Hatta, Rols Royce'a tüpgaz takacak kadar ileri götürdüğümüz dahi oldu bu ilgiyi. Buzdolabı, otomobil, televizyon gibi şeyleri almakla kalmadık; üretiyoruz da ayrıca. Teknoloji bize ait değil ama ne gam; üretiyoruz neticede! Bu alışlarımız sadece alet-edevatla sınırlı değil tabii. Bilgi ve sistem de alıyoruz. Nato, Cento, AB, IMF, 7. Çerçeve Programı... gibi kurumlara ya üye oluşumuz, ya da üye olmak istediğimizi belirtip sıraya girmişiz. Hasılı, hepsinde varız. Batının kalkınmasında en önemli rolü ne oynadı? Kooperatifler değil mi? Onu da almışız; hem de seneler önce! Kooperatif başkanı olup da köşeyi dönmeyenimiz olmadı hiç!.. Son bir sistem vardı almadığımız; onu da aldık: Kalkınma Ajansı. İki bölgede pilot uygulamasına geçildi bile ama "bölgeciliği teşvik eder ve ülkenin birlik ve beraberliğini zedeler" endişesiyle durduruldu bu ajansların faaliyeti. Mimar ve Mühendisler Odası'nın 'ülke aşkıyla yanıp tutuşan' yetkililerinin savcıya gidip müracaatıyla harekete geçen Yargıtay, sümen altında tutuyor şimdi Kalkınma Ajansları Kanunu'nu. Anayasa değişikliğinden önce çıkmasını beklemeyin ama çıkacak; öyle veya böyle çıkacak. Dedim ya, biz yeniliğe açık bir milletiz!.. Günümüzün en popüler kavramı ne? İnovasyon. Bu inovasyon mevzuuna da dikkatinizi çekmek istiyorum bir nebze. İnovasyon, malum, yenilik anlamına geliyor. Batılı, anlamı bu kadar basit olan bir kavramı alıp oraya buraya çekiyor; çeksin! İçini doldurmak için akademik çalışmalar dahi yapıyor; bırak, yapsın! Bize ne? Karlılık ve devamlılık inovasyonla oluyormuş, ne gam! İnovasyonun gerçekleşmesi için ar-ge lazım. Bizi yorar bu. 91 Nobel ödüllü araştırmacı bir araya gelip "Dünya İnovasyon Vakfı"nı kurmuşlar mesela. 3 bine yakın üyesi var bu vakfın; hepsi de global şirket sahibi veya yönetici bu adamların. Üniversite öğretim üyesi olanlar da var tabii. Bu 3 bin kişi işi gücü bırakıp "Küresel oyuncu olmak için ne yapabiliriz?" diye kafa yoruyorlarmış. Pilavdan dönenin... Sanmayın ki, biz bu mevhumu kulak arkası ettik. Hayır! Pilavdan dönenin kaşığı kırılsın, deyip; hemen aldık o kelimeyi. Kedinin yeni bulduğu şeyin ne olduğunu anlamak için harcadığı çabayı harcayarak; sağa sola çevirip duruyoruz ama olsun; aldık ya sen ona bak. Türk Dil Kurumu (TDK) henüz Türkçe karşılığını açıklamadı ama eli kulağında. Kimsenin bir anlam veremeyeceği bir karşılık bulup internet sitesine koyacaklardır mutlaka. Bundan eminim! Kavramlara sahiplenme hususunda batı ile at başı gittiğimizi söylemek mümkün. De... bir de öbür yüzü var madalyonun. Orada taban tabana zıtlaşıyor davranışlarımız. Batılı içini doldururken, biz maalesef boşaltıyor ve koflaştırıyoruz o kavramı. Böyle de bir marifetimiz var yani. Hangi tarafın haklı olduğunu söylemeye dilim varmıyor. Bizimkisi pratik zeka. Boşaltıp atıyoruz ve ayrıca, biz bunu hep yapıyoruz. Böbürlendiğimiz bir meselede hüküm vermek beni aştığı için cevabı size bırakıyorum. Haa, hiç istisnası yok mu bunun? Olmaz olur mu? Var tabii. Mersin ve Gaziantep bu konuda müthiş performans gösterip bugüne kadar hem 2-3 konferans tertiplediler, hem de kolları sıvayıp uygulamaya soktular. Mersin zaten, bu gibi konularda hep öncü oluyor. Kalkınma Ajansı kavramı daha Türkiye'de bilinmezken; onlar uygulamaya başlamışlardı. Her iki ilin de Sanayi Odası yaptı bunu. İstanbul Sanayi Odası (İSO) da gündemine taşıdı bu konuyu. Dün başlayan 6. Sanayi Kongresi'nin üst başlığı, "Sürdürülebilir Rekabet Gücü: Endüstriyel Teknoloji ve İnovasyon" idi. Dünyada ne kadar seçme uzman varsa, arayıp buldu ve İstanbul'a getirdi. 6. Sanayi Kongresi'nde konuşan Ray Hammond bunlardan sadece biri. Hammond Avrupa'nın en önde gelen iş stratejistlerinden sayılıyor. Aynı zamanda Dünya İnovasyon Vakfı üyesi de olan Hammond vizyoner bir bakış ile geleceğe odaklanmayı anlattı. Gerçekten nefis bir sunumdu bu. Yerim bittiği için kaldı ama önümüzdeki günlerde Hammond'ın söylediklerini; içini boşaltıp yazacağım mutlaka. Bekleyin!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.