İstanbul'da gündoğumu

A -
A +
Cenova – İstanbul arasında gemi seyahati yaptım. 5 gün denizdeydim. Altıncı günü dünyanın en güzel şehirlerinden biri olan İstanbul'da gündoğumu yaşadım. Müthişti.

Costa Pacifica gemisi ile Akdeniz ve Yunan adalarını içine alan bir seyahat yaptım. Harikaydı. Cenova'dan katıldığım gezi programı; Katakolon Adası ve Girit'in Heraklion şehrini gezip İstanbul'da inmeyi içeriyordu. Bendeniz daha Savano Limanı'nda gemiye binerken İstanbul'daki gün doğumunun heyecanını yaşamaya başlamıştım.
Katakolon Adası, Olimpiyat oyunlarının ilk yapıldığı yer olması nedeniyle Yunan adaları arasında en merak edilen adalardan biri. Atletlerin eğitimlerinden yarışmalarına kadar geçen sürede kullandıkları binaların bir kısmı günümüze kadar gelmiş. Atletler tarafından kullanılan antik caddelerde yürüyüp olimpiyat fikrinin altındaki yarış ve güç gösterilerinin tarihi sürecini yaşadım. Olimpiyata, rekabetin belli kurallarla sembolize edildiği bir gösteri demek mümkün. Olympia şehrinde içtiğim kahvenin tadı unutulacak gibi değildi.
Ertesi gün gittiğimiz Heraklion kenti ise Minos uygarlığının beşiği. Minos Sarayı M.Ö. 2000 yılında inşa edilmiş fakat M.Ö. 1700 yılındaki depremle yıkılmış ve tekrar inşa edilmiş. M.S. 1450 yılında bir kere daha yıkılmış ama Avrupa'nın ilk sarayı olması nedeniyle çok önem veriliyor ve her sene çok sayıda turist tarafından ziyaret ediliyor. Heraklion şehri Girit Adası üzerinde. Gemiye dönmeden önce şehri dolaşıp zeytinyağlı yemekler yeme fırsatımız oldu. Girit Adası doğudan batıya 260 kilometrelik bir uzunluğa sahip. Genişliği ise 20 ila 60 kilometre arasında değişiyor. Zeytin başta olmak üzere tarımla geçiniyor ada halkı. Turizm de önemli gelir kaynaklarından biri tabii.
Costa Pacifica bir gün başta, bir gün sonda olmak üzere iki gün karaya uğramadan seyretti. Costa firması İtalyan bir firma ve 14 kruvaziyer gemisi ile Avrupa'nın en büyüğü. Kasım ayında 4 bin 800 yolcu kapasiteli gemisinin denize inmesini bekliyor ve bu sene sonunda gemi sayısı 16 olacakmış.
Costa Pacifica gemisi 3 bin 780 yolcu kapasiteliydi ve doluydu. Bu gemilere "yüzen otel" de deniyor. 17 katlı bir gemi 290 metre uzunluğunda. Bin 110 personelin hizmet verdiği gemide yok yok. Çocuklar için de mekanlar var, eğlenmek ya da kafa dinlemek isteyenler için de. Yemek zaten hiç problem değil; 24 saat yiyebilirsiniz.
Kruvaziyer yolcuları genelde yaşlı ve zengin yolcular. Gemiye bindikten sonra bavul toplama derdi olmadan 6-7 destinasyonu gezme imkanı buluyorlar. Ki, önemli bir avantaj bu. Costa Pacifica İstanbul'da iki gün kalıyor. 3 bin 780 yolcunun İstanbul'da yaptığı harcamayı düşünebiliyor musunuz?
Bir gün için 70-80 bin Euro liman parası ödediğini söyleyeyim de gerisini varın siz düşünün. Türkiye'nin kruvaziyer turizmine mutlaka daha fazla yatırım yapması gerekiyor.
Costa Pacifica gemisi 11 günlük bir tur yapıp Cenova'ya dönüyor. Costa Türkiye Genel Müdürü Saltuk Kocabaş "Paket programları"nın da olduğunu söyledi ve aynı benim gibi Cenova – İstanbul arası seyahat etmenin mümkün olduğunu belirtti. Ayrıca, Costa önümüzdeki sene İstanbul'u başlangıç limanı yapacakmış ki, dünyanın dört bir tarafından İstanbul'a turist geleceği anlamına geliyor bu.
İstanbul'a sabah 06.30'da girdi gemi. Gündoğumunu bu muazzam şehirde yaşadık yani. Sadece ben kendim sanıyordum ama sabahın erken saatinde bir de gördüm ki, 2 bin 780 yolcunun neredeyse tamamı güvertedeydi ve muazzam İstanbul şehrini seyrediyordu. Gurur duydum.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.