Türk'üz! İki işi bir arada yapmayı sevmeyiz biz. Tartışmaya da bayılırız haaa. Canımız tartışma istedi, diyelim. Kervan yürürken yapmayız bunu. İner, yükleri yıkıp öyle tartışırız. Ya da bekler bekler yumurta kapıya gelince tartışırız! Tartışma ne kelime, kavga ederiz, kavga! Hem de ne kavga; günlerce, aylarca sürer bu kavgalarımız. İncir çekirdeğini doldurmuyormuş, ne gam! Bütün enerjimizi tüketecek kadar ciddi olur bu kavgalarımız yine de bizim. Tartışmanın nesi kötü? De... doğruyu bulmaya yarayan ortak aklı devreye sokmak varken kavga etmek niye? Dedim ya, biz Türk'üz: kavgayı severiz. Kervan menzilinden şaşmış, denkteki mallar eriyip çürümüş! Kimin umurunda? Böyle yaptığımız için değil mi zaten, her tartışmadan kaybederek çıkıyor; oturduğumuz her masadan elimiz boş kalkıyoruz! İstisnamız yok değil; var. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu mesela. Ülkedeki gerilimi görüp, bütün taraflara "Bir adım geri" diye seslenerek; liderleri sağduyuya davet etti. Bunu, 81 ilden yaptı hem de; 7 sendika ve sivil toplum örgütü lideriyle birlikte. O gün ne demişti Hisarcıklıoğlu? "Türkiye'nin çok daha önemli öncelikleri var. Türkiye'nin istikbalini karartmaya kimsenin hakkı yoktur. Türkiye'nin bir an önce iktisadi ve sosyal konulara odaklanması gerekiyor." Hepsi doğruydu bu sözlerin. Kem küm eden olduysa da taraflar itirazsız boyun eğdi bu söze. Doğru ve toplum katmanları tarafından hüsnükabul görmesinden dolayı etkili oldu bu sözler. İçi boş olsaydı kim kaale alırdı ki? Bu ilk değil; onu da söyleyeyim. Türkiye'de ne zaman kamplaşma baş gösterse Hisarcıklıoğlu, hemen ahaliye sağduyu tavsiye ediyor. 2006'da da vardı gerilim. Ankara'da gerçekleştirilen TOBB Genel Kurulu'nda Başbakan Erdoğan, CHP Genel Başkanı Baykal ve DYP Genel Başkanı Ağar'ı el ele delegelerin önüne çıkaran yine Hisarcıklıoğlu idi. Onun her telkini etkili oldu, oluyor. Neden acaba? Onun sağduyusuna sağcı da, solcu da, laik de, dindar da güveniyor da ondan. Hisarcıklıoğlu fotoğrafın tamamını görebilen, global dünya aktörlerinin tanıdığı, uluslararası ilişkileri etkili olan bir kanaat önderi aynı zamanda. Keşke, diyorum kendi kendime. Hisarcıklıoğlu gibi bir lider olsaydı siyaset sahnesinde. Herkesi kucaklayan; herkesin sevip saydığı. Hisarcıklıoğlu'nun birkaç meziyetini sayayım da öyle bitireyim sözü. Annesi ve ailesine çok düşkün bir kere. Kendinden emin ve komplekslerinden arınmış bir kişiliği var ayrıca. Sempatik de. Çevresine daima pozitif elektrik yayan bir kararktere sahip. Türk toplumunun temel değerleriyle uyuşuyor. Dediğim dedikçi değil. Hepsinden önemlisi de uzlaşmacı ve uzlaştırıcı. Daha ne olsun?