İyi şeyler de oluyor tabii. De...

Her gazeteci gibi bendeniz de mesleğimin bana verdiği "halkın avukatı" statüsüne sığınıp ara sıra merkezi idareyi olduğu gibi mahalli idareleri de topa tutuyorum. İyi de yapıyorum. Ama bazen, kantarın topuzunu kaçırıyorum, diye için için üzüldüğüm olmuyor değil, üzülüyorum. Gocunduğumdan falan değil bu üzüntüm, sistemin laçkalığından kaynaklanıyor. Mahalli yöneticilerin hepsi kötü değil bir kere. Bunun altını çizmek ve iyi niyetli yöneticilerin hakkını teslim etmek gerekiyor. Da... iyi niyet tek başına bir işe yaramıyor ki be arkadaş! Tamam, adam iyi niyetli. Bir şeyler yapmak istiyor ama istemekle ne olmuş ki, iyi yönetim olsun! Önce sistem kurmak lazım. Yani, bir strateji planı olması lazım o yöneticinin. Hani? Ne veri var elde, ne bilgi... Ne de enformasyon!.. Bütün bunları yapmaya ekip ister. Belediyelerin tek ekibi var; o da, parti il yönetimi!.. Yatırım yapan kamu yöneticisinin dikkat etmesi gereken en önemli husus; yapılan işin kuralına uygun olup olmaması. Bunu, başı ağrımasın diye yapıyor tabii. Kılıfına uydurdun mu, mesele halloldu demektir. Sonuç hiç önemli değil!.. Şimdi böyle bir yapı içinde stratejik planlama yapmanın imkânı var mı? Halbuki, harcama analizi yapmak lazım evvel emirde. Ki, önemli işler dururken önemsiz meselelere ha bire para harcamayasın! Bölgeler arası kalkınmışlık farkının ortadan kaldırılması Türkiye'nin en önemli meselesi değil mi? Bir ilin gelişmişlik haritasını çıkarmadan o ili kalkındırmanın imkânı var mı? İş dönüp dolaşıp "veriden bilgiye" ulaşmaya, o bilgiyle de "stratejik planlama" yapmaya geliyor. Hangi il valisinin veya belediye başkanının bu tür analizleri yapacak gücü ve vizyonu var acaba? Fikir üretmek, metodoloji geliştirmek için sivil inisiyatif de lazım. Hani? Türkiye'de bir meseleyi masaya yatırıp tartışacak akil adam yok! Varsa da, "Aman bana bulaşmayın" diye geri duruyor o kişi. Neden? Sistem amiyane tabirle onu dışlıyor da ondan: "Bana akıl verme, varsa para ver!" Sivil inisiyatif Sivil inisiyatifin iştiraki olmadan mahalli idarelerin doğru yönetilmesi mümkün değil! Dolayısıyla, mahalli idarelerin verdiği hizmetin vatandaşı memnun edip etmediğinin araştırılması lazım. Stratejilerin hazırlanmasında vatandaşın bu memnuniyeti çok önemli çünkü. Vatandaş memnuniyetsizlik batağında yüzüyor ama o belediye başkanının partilisi memnun! Olur mu? Bu da Türkiye'nin tepeden tırnağa pozitif bir değişimden geçmesi anlamına geliyor tabii. De... kim yapacak bunu? Yapan var artık. Sıkı durun söylüyorum: TESEV. İyi değil mi? TESEV malum, Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı. Toplumun karşı karşıya bulunduğu problemlere alternatif çözümler üretmek için araştırmalar yapmayı kendine misyon edinmiş bir düşünce kuruluşu. Japon Sosyal Kalkınma Fonu'nun Dünya Bankası aracılığıyla verdiği 1.5 milyon dolarlık bir fonla Ankara, Çanakkale, Diyarbakır, Kars, Sivas ve Yalova illerinde pilot uygulama başlatan TESEV, bu illerdeki mahalli yönetimlerin açık, şeffaf ve hesap verebilir hale gelmesini sağlamak için sivil inisiyatifin mahalli yönetim sürecine iştirakini kolaylaştırıcı araçlar geliştirmek için çalışıyor. Yani, hem mahalli idarelere vizyon kazandırıyor, hem de sivil inisiyatifi sistemin içine çekiyor. Daha sonraki hedef ise bu araçların kullanımını diğer bölgelerde de yaygınlaştırmak. Projenin başında KalDer'in kurucularından Yılmaz Argüden var. Argüden, ARGE Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı ve TESEV Yönetim Kurulu Üyesi. Marmara ve Boğazlar Belediyeler Birliği'nin eski Genel Sekreteri Fikret Toksöz ise bu illerde işini iyi bilen bir ekiple araştırmalar yapıyor ve illerin sosyal ve ekonomik haritasını çıkarıyor. Çanakkale'nin Fevzipaşa Mahallesi'ndeki evlerin yüzde 15'inin tuvaleti dışarıdaymış mesela. Fikret Toksöz bu gerçeği herkesin bildiğini ancak kimsenin dillendirmediğini söyledi. Sebep; mahallelinin Roman vatandaş olması. Kars'ta da var buna benzer olaylar; Sivas'ta da. Mahalli idarelere yakın olamayan kişi ve gruplar hizmetlerden de faydalanamıyor. Yapılan araştırmaların gösterdiği bu. TESEV üniversiteler ve sivil toplum kuruluşlarıyla toplantı yapıyor ve onların da bu hareketin içine girmesi için çaba gösteriyor. Araştırmalar devam ediyor. Sonuçlar alındığında ortaya müthiş bir bilgi arşivi çıkacağı kesin.