Kaç Bekiroğlu'muz var?

A -
A +

MAN bu sene 250'nci yılını kutluyor. Bu firmanın 1758 yılında demir fabrikası olarak kurulmasından başlayıp nasıl dünyanın en büyük ticari araç üreten firmalarından biri olduğunu ve geçen sene gerçekleştirdiği 15.5 milyar euroluk ciroyu anlatacak değilim. MAN 1966'dan bu yana Türkiye'de. Onu da anlatmayacağım. Türkiye MAN marka otobüslerin üretim üssü oldu ve bu üretim ilk defa 2 bin otobüsün üzerine çıktı. 41 ülkeye ihracat yapıyor. Da.. bunların hiçbiri değil benim söylemek istediğim. MAN bu sene 20 milyon euroluk bir yatırım daha yapıyor. Şirket tarihinde Türkiye'de gerçekleştirilen en yüksek yatırım miktarı bu. İşte burası önemli. Bu noktada duralım. Nedenini de söyleyeyim. Yapılan bu yatırım, çevre ve insan kaynaklarına yapılıyor çünkü. Eğitime yani. MAN Türkiye, 2007 senesinde satışlarını yüzde 5 arttırma başarısı gösterdi ve 320 milyon euro ciro gerçekleştirdi. İşin en enteresan tarafı belki de stokları yüzde 29 azaltması ve verimliliğini yüzde 17 oranında arttırmış olması idi. MAN Türkiye bunu sahip olduğu teknolojiden ziyade insan kaynaklarıyla yaptı tabii. Üretim verimliliğinde sağlanan böylesine süper bir artışı başka türlü izah etmenin imkânı da yok zaten. MAN Türkiye'nin bu başarısının ardına biraz bakalım isterseniz. Bugün MAN Türkiye'nin Yürütme Kurulu Başkanı görevini ifa eden Tuncay Bekiroğlu, genç bir yönetici. Daha önce aynı firmanın satış ve pazarlama departmanlarında da görev yaptı. Çalıştı, terfi etti. Koşturdu, övgü aldı. Başardı, ödüllendirildi. Sonunda da işletmenin en tepe noktası ona teslim edildi. Alman, enayi değil. Bugün bir otobüs neresinden baksan 500-600 bin euro. Fiyatı bu kadar yüksek bir ticari aracı peynir ekmek gibi rafa koyup satamazsın. Koşturmak, otobüs işletmeleri ile bire bir temas kurmak lazım. Kim yapacak bunu? Almanya'nın en başarılı satıcısını getir istersen. İki otobüs satamaz! Otobüsçünün dilini anlamaz bir kere. İletişim kuramaz. Bekiroğlu kuruyor ama. Gecesini gündüzüne katıp o işletme senin, bu işletme benim gidiyor ve kurduğu ikili ilişkiler sayesinde o firmaya otobüs satıyor. Bu bir ekip işi. Tuncay Bekiroğlu'nun müthiş bir ekibi var. Üretim, satış ve pazarlamada olduğu gibi stokların azaltılması, verimliliğin arttırılmasında da bu ekibin rolü inkâr edilemeyecek kadar büyük. Neymiş demek ki, başarılı olmak için ekip çalışması gerekiyormuş! Bir de tabii "Marifetin iltifata tabi" olması durumu var. Bekiroğlu ve arkadaşlarını takdir eden, onların performansını ödüllendiren biri olmasaydı; MAN bugün 320 milyon dolar ciro yapabilir miydi acaba? Türkiye'nin "laiklik" kavgasını bir kenara bırakıp Bekiroğlu'larını çoğaltması lazım bence.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.