Kamyoncudan al haberi
Nakliye ile uzaktan yakından alakası olmayanların bile kamyoncu ile bir bağı olduğunu inkar edebilir miyiz? Kamyon arkası yazılar mesela. Hayatımızın bir parçası. Yasaklanacağı söyleniyor bu yazıların! Gönlüm razı gelmiyor bir türlü. Sürücünün dikkatini dağıtıp dağıtmadığını bilmiyorum ama bu yazıların sürücülere bir yol boyu sohbet konusu olduğunu biliyorum. Yasaklanması halinde, "Seviyorsam, bir nedeni vardır" ya da, lüks otomobilin arkasına kazınan, "Ayıyım ama para bende" yazısını okuyup da neşesi geri gelenlerin ruh halini ne yapacağız? "Hatalıysam '...' numaralı telefonu ara" diye ikaz eden uyarı yazılarına nispet olsun diye üretilen, "beni araman için illa hata mı yapmam lazım" türü özlü sözlerin okuyanın uykusunu açtığını nasıl bilmezden gelebiliriz ki? Ayrıca, kamyoncunun damak zevki de rehberlik eder biz sıradan vatandaşlara zaman zaman. Kendim için öyle en azından. Karayolu seyahatlerimde kamyoncu dostlarım arayıp güzergâhımı vererek; "yemeği nerede yiyeyim" diye sormayı hiç ihmal etmem. Kamyoncunun uğradığı mekânların yemeği çok lezzetli olur çünkü. Türkiye'nin ekonomisi nereye gidiyor? Bu sorunun cevabını bulmak için iz sürerken, yine kamyoncu dostlarıma müracaat ederim. Ekonominin temelinde navlun yattığını bilmeyen mi var? MAN Kamyon ve Otobüs Ticaret Genel Müdürü Tuncay Bekiroğlu ile birlikteydik önceki akşam. Ben daha "işler nasıl" demeye vakit bulamadan Bekiroğlu, "Geçen sene satışlar açısından çok verimli bir sene oldu" dedi. İç pazarın 2010 yılında toparlanma sinyallerini dünya pazarlarına göre oldukça hızlı verdiğini belirten Bekiroğlu, seçim yılı olmasına rağmen 2011'de de Türkiye'nin tahminlerin üzerinde bir büyüme gerçekleştireceğini söyledi. İnşaat sektöründe yaşanan patlama ve ihracatın başarılı gelişmesi yatıyor tabii bu büyümenin altında. Bunlar devam edeceğine göre, büyüme neden sürmesin? Gaziantep, Antakya, Mersin ve Kahramanmaraşlı nakliyeciler başta olmak üzere birçok kişi kamyon alıyor. Yatırım yapıyor yani. Vizelerin kalkması, komşu ülkelerle yapılan ticareti olduğu gibi yatırımcının cesaretini de arttırdı. Türkiye'de 2010 yılı otobüs satışı bin 634 adet olmuş. 2009 yılında bu rakam bin 405'ti. Bekiroğlu, "verimli bir yıl oldu" derken; bu verilere dayanarak diyor tabii. Ki, önemli bir veri bu. Çünkü, Türkiye otobüs firmalarının üretim üssü. Kamyon piyasasında da dikkat çekici bir büyüme var. 2009'da 12 bin kamyon satılırken, 2010'da 26 bin 669 adet oldu bu rakam. Tuncay Bekiroğlu, MAN'ın gözbebeği. Brezilya, Hindistan, Çin ve Polonya'da da üretim yapan Alman Devi MAN'ın üst yönetimi, yaptıkları uluslar arası toplantı ve görüşmelerde; Bekiroğlu'nu gösterip "Gidin Türkiye nasıl yapıyor görün ve siz de öyle yapın" diyorlar. Boşuna değil tabii bu teveccüh. Bekiroğlu 2010'da MAN seyahat otobüslerinin pazar payını yüzde 13'ten yüzde 21'e çıkardı. Çalışıp başarılı olanı kim sevmez? Bekiroğlu, Türkiye'nin de gururu.