Anemi (kansızlık) hastalığı doku ve hücrelere yeterli oksijen taşınmamasından kaynaklanıyor. Anemili hastalarda solukluk, halsizlik, yorgunluk kalp çarpıntısı ve nefes darlığı gibi rahatsızlıklar gelişebiliyor. Ayrıca kulak çınlaması, baş dönmesi, baş ağrısı, uyuma güçlüğü, iştahsızlık, kilo kaybı, saç dökülmesi, ağız kenarlarında yaralar, adet kanamalarının düzensizliği veya fazlalığı, adet görememe ve iktidarsızlık gibi bulgularla da ortaya çıkabiliyor. Dikkate alınması ve mutlaka tedavi edilmesi gereken bir hastalık yani. Hastanın performansını düşürür her şeyden önce. Et yememek, hazır gıdalarla beslenmek ve demir eksikliği gibi nedenlerden meydana geliyor anemi. Çocukların gelişimini önlüyor. Doğru beslenme ile önlenebilen bir hastalık ama hekime gitmek şart. Anemi hastalığının asla ihmale gelmeyen bir hastalık olduğunu hatırdan çıkarmamak lazım bir kere. Başka hastalıkların sonucu da olabiliyor çünkü. Lenf kanserinden (lenfoma) enfeksiyon hastalığına, kan kanserinden (lösemi) kolon kanserine kadar birçok hastalığın sonucu da olabiliyor. Dolayısıyla, halsizlikten şikayet edenlerin "Bir müddet sonra geçer" deyip hekime gitmeyi ihmal etmemesi lazım. Türk Hematoloji Derneği'nin kan hastalıkları ile mücadele etme ve toplumu bilgilendirme hususunda ciddi çalışmaları var. Derneğin resmi web sitesi (www.thd.org.tr) hematolojik hastalıklarla ilgili en son haberleri veren bir site. Türk Hematoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Teoman Soysal, derneğin web sitesine bundan sonra toplumu aydınlatmak maksadıyla da bilgi yükleyeceklerini söyledi. Türk Hematoloji Derneği'nin hekimleri bilgilendirici faaliyetlerinin en başında gerçekleştirdiği kongreler geliyor hiç şüphesiz. 45 yıldır faaliyet gösteren Dernek, geçen hafta Antalya'da "38'inci Ulusal Hematoloji Kongresi"ni gerçekleştirdi. Birçok konu ele alındı bu kongrede. Ana gündem maddelerinden biri de "kök hücre nakli" konusuydu. Türkiye'de 2012 yılında 2 bin kök hücre nakli yapıldığına dikkat çeken Prof. Dr. Teoman Soysal, "Geçen sene en az 5 bin hasta vardı ve bunlardan 3 bini nakil yapılamadığı için hayatını kaybetti" dedi. Bu sözün içerisinde o kadar çok mesaj var ki. Saymakla bitmez. Nakil mesela. Kök hücre nakli başlı başına bir mesele ve Türkiye bu alanda hiç de geri değil dünyadan. Fazlası var, eksiği yok. Gel gelelim uygun donör bulunamıyor. Kök hücre vermenin hiçbir mahzuru yok halbuki. İletişimsizlik ve bilgi eksikliği böylesine hayati bir problemle karşı karşıya bırakıyor ülkeyi. Alt yapı eksikliği de var tabii. Yeterli yatak yok bir kere. Hakeza kan bankası. O da yeterli değil. Nakil yapacak uzman ve yardımcı sağlık personeli sayısında problem var ayrıca. Türkiye'de yeterli kapasiteye sahip milli kemik iliği bankası ve kordon kanı bankası kurulması zaruret halini aldı. Türkiye ile hemen hemen aynı nüfusa sahip Almanya'da 6 milyon 500 bin kayıtlı donör (gönüllü verici) var. Ayrıca kordon kanı bankasında 15 bin ünite kordon kanı mevcut. Türkiye'de ise 37 bin gönüllü var kayıtlı. 187 ünite kordon kanı bulunuyor.