Size bir okul anlatayım da "böylesi de var mıymış" deyip şaşın. Bendeniz çok şaşırdım şahsen. Güzel bir şaşkınlık; onu da söyleyeyim. Hem şaşırdım, hem mutlu oldum. Maçka Esiroğlu Yatılı Bölge Ortaokulu'ndan söz ediyorum. Öğrencilerin başarı oranı çok yüksek bir kere. Ayrıca spor, sanat, resim, müzik, tiyatro... akla gelen her türlü sosyal faaliyet var bu okulda. Pinponda Trabzon birincisi olmuşlar mesela. Okul korosu değme profesyonellere taş çıkartan cinsi. Öğrencilerin çoğu koşucu. Futbol ve voleybol takımları iddialı.
Bu başarının altında Maçka Kaymakamı Ümit Çavuldak'ın imzasının olduğunu da söylemeden geçemeyeceğim. Çavuldak gayretli bir kaymakam. Maçka turizmde iddialı bir yere?varmak?üzere.?O?da?Ümit Çavuldak sayesinde. Çok önemli projelerin hazırlanmasına vesile olan Çavuldak; Kalkınma Ajansı başta olmak?üzere?birçok?kurumdan?aldığı desteği Maçka'nın kalkınmasına harcıyor.
Ne yaptılar da okulu bu kadar başarılı yaptılar? Bu soruyu Çavuldak'a sordum. "Gayet basit" dedi. "Arz ile talebi bir araya getirdik." Okul öğretmenleri bir şeyler yapmak istiyormuş ama alet edevatları yokmuş. Onların bu talebini, firmaların yaptığı yardımlarla karşılayıp okula vermişler. Hepsi bu. Sadece gayret yani.
Esiroğlu Bölge Yatılı Ortaokulu durmamış, tüm imkânları zorlamış. Eczacıbaşı Holding'in bir "Hijyen Projesi" olduğunu öğrenip müracaat etmişler. Böyle bir okulun böyle bir talebi olur da Eczacıbaşı tepkisiz kalır mı? Okulun yaklaşık 2 bin metrekarelik alanında bulunan tüm tuvalet, banyo ve lavabolarını Vitra; tesisatlarını da Artema ürünleriyle yenileyivermiş. Ayrıca, yine İpek Kağıt markalarından biri olan Selpak; tüm öğrencilere hijyen ve tuvalet eğitimi vermiş. Her şeyiyle mükemmel?bir?okul?görmenin?mutluluğunu yaşadım sizin anlayacağınız.
Malum, horon oyunu Karadeniz halayı. Hızlı oynanır. Karadeniz bugünlerde âdeta horon tepiyor. Gece-gündüz, köy-şehir demeden hem de. Müthiş bir değişim yaşıyor bölge. Uçak seferleri artmış ve her uçak lebalep dolu. Yolcuların yarısı Arap turist. Yaylalara çıkıyor, kaplıca otellerinde konaklıyor ve tarihî yerleri ziyaret ediyorlar. Ve tabii bol miktarda alışveriş yapıp para harcıyorlar.
Trabzon Valisi Recep Kızılcık, turizmi; kalkınmada öncelikli stratejik sektör seçtiklerini söyledi. Trabzon, Rize, Ordu, Artvin, Giresun ve Gümüşhane illerini içine alan bir master plan hazırlamışlar. Doğu Karadeniz Bölgesi'nin turizm imkânlarını değerlendirmek için ne gerekiyorsa yapıyorlar. Vali Kızılcık, "Batum'u da dahil ettik bu projeye" dedi. Hiç de fena bir fikir değil. Gürcistan bugün Türk vatandaşlarının vize ve pasaport olmadan gidip gelebilecekleri bir ülke. Birlikte hareket etmeleri her iki ülkenin de menfaatine. Neden olmasın?
Recep Kızılcık ayrıca "alternatif tıpta da bölgenin önemli bir konumda olduğunu" söyledi ve bu potansiyeli değerlendirmeye başladıklarının altını çizdi. Bölge florasında tabii olarak yetişen birçok bitki ve çiçek bugün tıbbi ilaç ve parfüm üretiminde kullanılıyor ve bu endüstri dünyada 240 milyar dolarlık bir pazara sahip. Kızılcık, bu ürünlerin ekonomik değere dönüştürülmesi için proje ürettiklerini söyledi.
Son söz: Karadeniz'i 5-10 sene sonra sadece çay ve fındıkla anmayacağız. Zengin bir bölge olacak mutlaka. Yapılanlar bunu gösteriyor çünkü.