Karaları bağla Karam!

Mehmet Karamehmet!.. Yapı Kredi ve Turcell gibi devleri bünyesinde bulunduran Çukurova Grubu'nun patronu. Ayrıca inşaat, iş makinası, otomotiv, medya gibi birçok sektörde de faaliyet gösteriyor bu grup ama mevzu o değil. Bizim mevzuumuz, daha doğrusu Türkiye'nin gündemi bu gurubun BDDK'ya olan 6.2 milyar dolar borcu. Bankacılık Düzenleme ve ve Denetleme Kurulu (BDDK) ile Çukurova Grubu anlaştı. Fon, Çukurova Grubu'na 2 milyar dolarlık indirimle 'erken ödeme' kolaylığı sağladı. Ödeme gününe kadar her şey iyi gittiyse de o gün gelip çattığında Çukurova Grubu 130 milyon dolarlık ilk taksiti ödemedi. Ödemedi çünkü, "Nortway Petroleum" diye adres gösteren kreditörden ses seda çıkmadı. Diğer taraftan grup ile protoköl yapan Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Başkanı Ahmet Ertürk, 31 Ekim'e kadar ödemenin yapılması gerektiğini, yapılmadığı taktirde gerekli müdahaleyi yapacaklarını açıkladı. Protokolün feshedilmesi halinde Çukurova Grubu'nun bu parayı iki ay içinde ödemesi gerekiyor. Dere geçerken at değiştirilmezmiş ama Mehmet Karamehmet'in tabiri caizse şapkadan tavşan çıkarıp bunu gerçekleştirmesi isteniyor. Olur mu, olmaz mı? O daha ayrı bir mesele. Fakat, Yapı Kredi ve Turkcell gibi iki dev şirketin içinde bulunduğu bu durum ister istemez piyasayı etkiliyor. Hem de çok olumsuz etkiliyor!.. 'Erken ödeme' alternatifi ortadan kalkıp bu işin sürüncemede kalması hem Yapı Kredi'nin hem Turkcell'in itibarını zedeliyor. O da yetmiyormuş gibi Çukurova Grubu'nun mali yapısı zayıflayıp kredibilitesi düştükçe alacaklı Fon'un riski de büyüyor. Bu işte kim kârlı? Çukurova Grubu desen, değil. Fon, desen o da değil. Ülke ekonomisi hiç değil. Değil, değil, değil!.. Gerçi, Yapı Kredi ve Turkcell'i satıp savdığında Fon kendini kurtarıyor ama atılan taş, ürkütülen kurbağaya değecek mi? Satıyorum, demekle satılmıyor ki. Biraz geriye dönüp baktığımızda farklı bir manzara görülüyor. Çukurova Grubu'nun başta Pamukbank olmak üzere vatandaştan topladığı mevduatla kendi işletmelerini fonladığı ayan beyan görülüyor tabii. De, kim yapmadı ki bunu? Daha doğrusu hangi işletme ve firmanan yeterli sermayesi, her türlü krizi göğüsleyecek nakit akışı vardı da Çukurova Grubu'nun olsun!.. Onun da yoktu. Bir firmanın kendi bünyesinde bulunan bankadaki mevduatı fonlamasının elbette ki savunulacak bir tarafı yok. Hiç ahlakî değil bu yapılan ama burası Türkiye!.. Hangi yapılan ahlakî idi de bu olsun?.. Bugün; geçmişte yapılanların bir daha tekerrür etmemek üzere düzeltildiği, en azından böyle bir iradenin hüküm sürdüğü bir gün. Bu doğru. Yapılması lazımdı gayet tabii. Türkiye öyle bir dönemçten geçiyor ki, ya pire için yorgan yakacak; ya da soğukkanlı davranıp işletmelerin finansman yapısını güçlendirip onları ekonomiye kazandıracak!.. Ha, bir de 'patron kim olacak?' sorusu var tabii. Şimdiye kadar yaşananlar gösterdi ki, durumu ne olursa olsun bir işletme ancak ve ancak eski patronu ile ayakta durabiliyor ve hayatını kendi patronu ile idame ettirebiliyor. Çukurova Grubu güçlü bir kuruluş. Yoluna devam etmemesi için hiç bir neden yok. Yeter ki biraz destek ve biraz da sermaye bulsun!..