Kale Grup Başkanı Zeynep Bodur, Türkiye'de son 10 yılda yaşanan istikrarın birçok şeyi değiştirdiğine işaret etti ve bu değişimi yurt dışına çıkışlarında çok daha net hissettiklerini belirterek; şöyle konuştu: "Eskiden karşımıza siyaset yazan gazeteciler oturur ve bize 'Türkiye nereye gidiyor' diye sorarlardı. Şimdi ekonomi gazetecileri oturuyor ve başarının sırrını soruyorlar" dedi.
Bodur, "Eskiden zikzaklar vardı. Makro politikalar yön değiştiriyordu. Şimdi yok onlar" diyerek; yabancı iş adamlarıyla masaya oturduklarında ellerinin güçlü olduğunu belirtti. Nasıl güçlü olmasın ki? Eskiden Türkiye'yi anlatmaya çalışıyorlardı ve çoğu zaman adamları ikna edemeden masadan kalkıyorlardı. Şimdi Türkiye'nin başarısını görüyorlar ve Türkiye'de yatırım yapmak için partner arıyorlar.
Bodur'un dediği gibi eski günler geride kaldı. Türk firmaları marka satın alıyor şimdi. Kale Grup da Avrupa'da tanınan bir İtalyan firmasını satın aldı ve o markayla birlikte kendi markasını da Avrupa'nın en ücra köşelerine gönderme imkânına sahip oldu.
Bu kolay olmadı tabii. Kale Grubu, ilk olmanın sıkıntısını yaşadı. Tepki gördü. Şüpheli yaklaşımların muhatabı oldu ama bugün hem itibarını yükseltti, hem de Türkiye'de ürettiği ürünlerin prestijini o pazarda arttırdı. Çünkü kaliteli ürün üretiyor ve profesyonel bir yönetim tarzı uyguluyor. Kale'nin açtığı bu itibar kapısından başka Türk firmalarının geçmesi daha kolay olacak tabii.
Seramik üretiminde enerji ve lojistik hizmetleri maliyeti etkileyen en önemli unsur. Kale Grubu Modena Bölgesi'nde büyük bir showroom açtı ve böylece Türkiye'de ürettiği ürünleri de stoklama imkânına kavuştu. Ve böylece maliyetleri aşağı çekme fırsatı buldu.
Zeynep Bodur ile üç günlük fabrika ziyaretimizde seramik sektörünün yanı sıra global ekonomiyi ve Türkiye'yi de konuşma imkânımız oldu. Bodur, "Pazara erişimin kolaylaştırılması lazım" dedi ve demir yolu taşımacılığının yaygınlaştırılmasını istedi. Lojistik maliyetleri etkiliyor ve firmaların rekabet şansını azaltıyor. Deniz ve demir yolu taşımacılığı yaygınlaşırsa bu avantajı kullanan firmaların rakiplerine karşı ellerini güçlendirmeleri mümkün tabii.
Türkiye'nin inovasyon ve Ar-Ge yatırımlarına daha fazla ağırlık veresini isteyen Bodur, "İnsan kaynaklarında da kendimizi yenilemeliyiz" diyerek; şunları söyledi:
"Gençlerimiz teknolojiye özendirmemiz lazım. Onların projelerini değerlendiren sistemler kurmalıyız. Fizik ve matematik gibi temel bilimler olmadan teknoloji olmaz. Bu yöndeki eğitimi takviye etmemiz lazım. Bir de üretim safhasında mühendis istihdam etmekten vazgeçmeli ve onları Ar-Ge ve teoride kullanmalıyız. Üretimde tekniker istihdam ederek gerçekleştirebiliriz bunu. Biz öyle yapıyoruz mesela. O teknikerler bugün fabrika müdürü."
Zeynep Bodur, "Avrupa pazarı önemli bir pazardı ve bu pazarda gayet iyi bir yere geldik" dedi ve önümüzdeki senelerde yeni pazarlara da yatırım yapacaklarını bildirdi. Rusya'da bir fabrika kurmuşlar zaten.