Kavga yerine barış

A -
A +
Türkiye komşularına, komşuları da Türkiye'ye ihtiyaç duyuyor. Bu ihtiyacın ekonomik, siyasi ve sosyal boyutları var ve her birisi ayrı önem arz ediyor.
Türkiye önümüzdeki 15-20 sene içerisinde dünyanın 10 büyük ekonomisinden biri olmaya namzet bir ülke. Sosyoekonomik potansiyeli buna çok müsait.
Amerika ve Avrupa ülkeleri hep komşularıyla kurdukları ticari ilişkiler sayesinde büyüdü. Şimdi dünya yeniden yapılanıyor. Yatırımlar Doğu'ya kaydı. Batı ise "Ar-Ge" ve "Tasarım üssü" oluyor. Türkiye'nin çevresinde 1 milyar 500 milyon insan yaşıyor. Büyük bir pazar yani.
Türkiye'nin büyümesi bu pazarı değerlendirmesine bağlı. Bunu gerçekleştirebilmesi için ise komşuları ile siyasi ve sosyal münasebetlerini iyileştirmesi gerekiyor. 100 sene önce ilişkiler asgariye indirilmişti. Osmanlı'nın bir parçası olan o ülkelerin halkları arasında bir problem yoktu ama ülkeleri yönetenlerin tavrı akrabaların dahi birbiriyle görüşmesine imkân vermiyordu.
Şartlar değişti. Halklar kadar ülkeyi yönetenler de bu dostluk bağının pekişmesi için gayret gösteriyor şimdi.
Aklın yolu bir. Globalleşen dünyada içe dönük yaşamanın bir değeri kalmadı. Ülkeler yaptıkları ihracat kadar güçlü olabiliyor. "Mal" ve "hizmet" ihraç edenler az, "tasarım" ve "moda" ihraç edenler çok kazanıyor ama ihracat gerçeği değişmiyor.
Türkiye mal ve hizmet ihraç eden bir ülke ve az kazananlar statüsünde. Bu statüden çıkması lazım. Onun yolu da komşuları ile ticari münasebetlerini geliştirmesinden geçiyor. Orta Doğu, Kuzey Afrika, Kafkaslar ve Balkanlar Türkiye için önemli birer pazar. Hem dış ticaret yönünden önemli ve hem de yatırım ve müteahhitlik hizmetleri yönünden önemli.
Türkiye de komşuları için önemli. Sadece turizm açısından bile paha biçilmez bir önemi var Türkiye'nin. Kuzey komşularına deniz ve güneş, güneydeki komşularına ise yayla ve tabiat güzellikleri sunuyor.
Çölde yaşayan bir insan için su ve ormandan daha cazip ne olabilir ki? İspatı ortada. Arabistan'dan gelen turistler Karadeniz Bölgesi'ne hayran kalıyorlar. Rusya'dan gelen turistler ise deniz ve güneşin tadını çıkarıyorlar. Dostluk ilişkileri olmasa bunlar olur muydu?
Evet Türkiye başta Suriye olmak üzere komşularıyla bazı problemler yaşıyor ama hepsi geçici bunların. Önümüzdeki senelerde oralara da istikrar gelecek mutlaka. İşte o gün Türkiye en başta turizm patlaması yaşar.
Dolayısıyla komşularla olan ilişkilere bugünkü haliyle bakmak yerine, uzun vadeli bakmak  ve yarının bugünden iyi olacağını görmek lazım. Türkiye'nin ihtiyacı var bu olumlu düşünceye.
Türkiye'nin bilgi ve teknolojisi ve ayrıca Türk iş adamlarının tecrübesi komşuların ihtiyaç duyduğu değerler. Şartlar, önemli iş birliklerine imza atılacağını gösteriyor. Yapılması gereken tek şey; suların durulmasını beklemek.
Komşu ülkelerin kimi petrol kaynaklarına sahip, kimi doğalgaz ve maden kaynaklarına. Ayrıca bu ülkelerin?her?birisi?yatırım?yapmaya ihtiyaç duyuyor. İstikrar geldiğinde tek tek gerçekleşecek bu yatırımlar.
Son söz: Türkiye komşularıyla ilişkilerini artırmakla doğru bir karar aldı.Yeter ki bu uzun vadeli süreç iyi yönetilsin ve iktidar, muhalefet kavgalarına malzeme yapılmasın.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.