Onları tanımlarken ister, "pisboğaz" deyin, isterse "obur"; serbestsiniz. Adı o kadar önemli değil çünkü. De... kendilerine eziyet etme yöntemleri çok önemli. Ölmüyor ama çekiyorlar. Hayatı zindan ediyorlar kendilerine. Çok yiyenlerden söz ediyorum. Tıka basa yiyenlerden!.. Doktorlar, "sindire sindire yiyin" diyorlar. "Bir lokmayı 40 kere çiğneyin" diyorlar. "Ağzınızdaki lokma bitmeden ikincisini almayın" diyorlar. "Doymadan kalkın" diyorlar. Onlar ise tam aksini yapıyorlar!.. Âdeta tıkınıyorlar. Doktorlar, "akşam yatmadan 3 saat önce yemeyi kesin" diyor ama onlar bunu da kulak arkası ediyorlar. Yatmadan önce, buzdolabını ziyaret etmeyi görev addediyorlar âdeta. Ne var, ne yok... hepsini silip süpürüyorlar. Az sonra da mide ekşimesiyle uyanıyor ve yine buzdolabına saldırıyorlar. Maden suyu içip dindirecekler güya, midelerindeki yanmayı. Keşke, mümkün olsa! Mide suyu ta yemek borusuna gelip dayanmış, nasıl dinsin? Ekşime ve yanma, geceyi zindan eder o kişiye. Reflü işte böyle bir şey. İnsanı yediğine, yiyeceğine pişman eder ama obur bu. Bugün çektiğini yarın unutur ve aynı hatayı tekrar yapar. Reflü hastalığına, "medeniyet hastalığı" diyenler; boşuna dememişler. Fast-food usulü beslen. Hızlı ve arkasından bir kovalayan varmış gibi acele ye. Ardından da yan gel yat! Miden kaynamasından da ne yapsın? Bari, biraz hareket et be adam. O da yok! Reflü hastası olduğu nasıl anlaşılır? Boğaza acı ve ekşi sıvı gelir ki, en belirgin özelliklerinden biridir bu. Kuru ve inatçı öksürüğü de reflü alametleri arasında saymak mümkün. Reflü, yetişkin hastalığı olarak biliniyor ama yanlış. Yeni doğan çocukları da tehdit eden bir hastalık bu. Dikkat edilmediği takdirde ani bebek ölümüne neden oluyor. Toplumda yüzde 30'un üzerinde reflü hastalığı görülüyor ve mutlaka tedavi edilmesi gerekiyor. Çünkü, tedavi edilmeyen reflü kronikleşiyor ve barrett hastalığının gelişmesine neden oluyor. Kronik reflü'nün barrett hastalığına dönüşme oranı yüzde 10. Esas risk de ondan sonra başlıyor tabii. Barrett hastalığı da kansere dönüşüyor. Ondaki risk de yüzde 10! Peki, reflü hastaları ne yapsın da kurtulsun bu illetten?!. Süt çocuklarında tedavi oranı çok yüksek bir kere. Yeter ki, bebeğin ağzından süt ve yediği mamanın geri gelmesi halinde hemen doktora gidilsin. Yetişkinlerde, hem teşhis zor; hem de tedavi uzun sürüyor. Dolayısıyla, hastanın kendisine uygulanan tedavi yöntemine riayet etmesi şart. Kullanılan ilacın etkisiyle, vücut normale döndü diye ilacı kullanmaktan vazgeçmemek lazım. Ayrıca, yeme içme saatlerine ve az yemeye de dikkat etmek lazım tabii.