Dünyada mekan, ahirette iman! Türk halkı nın en belirgin düsturudur bu. Çalış çabala ev sahibi ol. Halkın ev talebi bugüne kadar ya müteahhitler tarafından karşılandı, ya kooperatifler aracılığıyla ya da mahalli idarelerin organizasyonuyla. Şimdi yeni bir alternatif daha geliyor: Mortgage (Morgıç okunuyor) sistemi . İpotek karşılığı ev . Bu sistem nasıl işliyor? Ahmet Bey'in bu sistemle ev sahibi olmak için takip edeceği yol; özetle şöyle: Ahmet Bey'in satın almak istediği evin bedeli 80 bin YTL olsun. 20 bin YTL peşinatı ödeyebilecek bir tasarrufu olduğunu da var sayalım. Ahmet Bey'in satın aldığı evi ipotek edip 60 bin YTL'lık kredi kullanması lazım. Bu krediyi bankadan alabileceği gibi gayrimenkul şirketinden temin etmesi de mümkün. Şayet bu kredi 10 sene vadeliyse, Ahmet Bey'in ayda 500 YTL ödeyip bu borcu kapatması gerekiyor. Ne güzel değil mi? Kira öder gibi ev sahibi olmanın esprisi de bu zaten. Ayrıca, kişinin oturduğu evi ipotek edip başka ev satın alması da mümkün bu sistemde. Cazip yani. Sistem basit olarak böyle işliyor amma!.. Bu 'Amma!'ya çok dikkat etmek lazım. Bir kere kuyu kadar derin. Hazine'nin bile yüzde 21 faizle ancak borçlanabildiği bir ülke burası. Batı ülkelerinde bu sistem şıkır şıkır işliyor ama orada faizler yüzde 3, bilemedin 5. Türkiye, öyle 10 sene 15 sene istikrarlı bir dönem hiç yaşamadı ki. İnişli çıkışlı, krizli mırizli ekonomik bir yapıya sahip. Böyle bir iklimde sabit faiz veya değişken faiz uygulamasının taraflara vereceği zararlar veya faydalar var tabii. Bu durum evvel emirde vadelerin uzamasına engel teşkil ediyor. Ayrıca, unutmamak lazım ki kredi veren bir hayır kurumu değil. O da kâr etmek istiyor. Ahmet Bey, faiz riskini göze alıp ev sahibi oldu, diyelim. Bir de koruyucu sigortalar var. İpotekle satın alınan evin sel baskını, deprem, fırtına gibi tabiî afetlere, yangına karşı sigorta edilmesinin yanı sıra kredi riskini yayan sigorta sistemleri de mevcut. Bu sigortaların ev satın alan Ahmet Bey'e bir maliyeti olacak elbette ki. Evin satış bedeli üzerine kredi riski, sigorta masrafları ve ipotek gibi diğer maliyet unsurları da ilave edildiğinde evin fiyatı yükseldikçe yükselecek. Yani Ahmet Bey ayda 500 YTL değil de daha fazla bir ödeme yapmak durumunda kalacak tabii! Bu kritik noktaları, sistemi kötülemek veya vatandaşı başka alternatiflere yönlendirmek için yazıyor değilim. Sistem çok güzel bir sistem. Batı 100 senedir kullanıyor zaten bu sistemi. Çok da faydalı. Ben sadece bugünkü yüksek faiz oranları ve henüz istikrara kavuşamamış ekonomi içinde bunu yapmanın zorluğuna dikkat çekiyorum. Hepsi o! Ha, 3-5 sene vadeli bir krediyle belki sıkıntı çekmeden sonuca ulaşmak mümkün ama bu kimi tatmin eder ki? Türkiye'de 1.5 milyon mesken açığı olduğu söyleniyor. Vatandaşın bütçesi sınırlı. Ödeme gücü belli. Kira öder gibi ev sahibi olmayı ister tabii. Ayrıca, Türk insanı'nın borç ödeme sadakati herkesin bildiği bir gerçek. Hele içinde oturduğu evin borcunu hiç aksatmayacağı kesin ama dediğim gibi faizler düşünceye kadar biraz daha beklemek lazım. MI ACABA?!. Standarda uymayan hıyar sadece pazarda satılacakmış... Hıyarın standardı deyince orada duracaksın arkadaş, o kadar çok ki! İş yükü ağır olan devlet memuruna yüzde 30 zamlı maaş verilecekmiş... Siyasetçi yakınları gerçekten çok ağır iş yükü altındaydı canııım!