Kış gelmeden vergi geldi!

Cep telefonu, sigara, otomobil... hepsinin ÖTV oranları arttı! Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Ayarlama" diyor. Cari açığa karşı tedbir olarak yapılmış! Biz de yedik tabii. Tıpkı daha 15 gün önce elektrik ve doğalgaz fiyatlarına yapılan zammı yediğimiz gibi. Ne diyeyim, vatan sağ olsun! Bütün dünya ülkeleri dolaylı vergileri tercih ediyor. Hem kaçağı yok, hem tahsili kolay, hem de "tüketici farkına varmıyor" yediği kazığın! Türkiye Maliyesi de böyle yaptı diye onu suçlayacak değiliz tabii. Mademki, globalleşmeyi istiyoruz; çekeceğiz! Fakat, tüketim maddelerinin hemen hepsine zam yapmanın âlemi ne? Hem de en az yüzde 10! Şaka bir yana cari açık ciddi bir problem! Türkiye'nin bir an önce bu ateş çemberinin dışına çıkması lazım. Yarın "cari açıktan dolayı kriz"e girmektense; bugün biraz daha fazla vergi ödemeyi yeğ tutarım şahsen. Hükümet'in, "ölümü gösterip sıtmaya razı etme" politikasının getirdiği ağırlığı bu durum nispeten hafifletiyor. Da... Hükümet'in hiç mi suçu yok? Her ticari faaliyetten gereken vergiyi alıyor da iş kala kala tüketim maddeleri üzerinden aldığı dolaylı vergiye mi kaldı acaba? Ekonomisinin yarısı kayıt dışı iken "Türkiye'nin dolaylı vergilere ağırlık vermekten başka çaresi yoktu" fikrini kabullenmenin imkânı yok. Önce ekonomiyi kayıt altına alması lazım. Ki, ondan sonra orta direğe yüklenmeye hakkı olsun. Hadi bunları geçtik diyelim. Ya uyanık yabancıların kaçırdığı vergiye ne demeli? İlaç mesela. Türkiye'de ofis açan ilaç firması, hem Türkiye'ye sattığı ilaçları yüksek fiyattan fatura ediyor, hem de maliyetini satışa yakın gösterip vergiden yırtıyor! Kâr yoksa vergi de yok tabii. Diğer girdi maddelerinde de var bu aslında. Hele petrolde oynanan alavere-dalavere oyunu hepten felaket! Adam Türkiye'de açtığı büroda her türlü satışı yapıyor fakat iş fatura etmeye geldi mi, fatura ya ABD'den geliyor, ya Dubai'den! Petrol ve petrol ürünleri ticaretiyle iştigal eden firma yetkilileriyle görüştüm. Ülkemizin âdeta kanını emen bu firmaların aslında "kabak" gibi ortada olduğunu söylediler. İsimleri de biliniyormuş. Buna rağmen vergi vermiyor bu şirketler. Hayret! Çoğu, "irtibat bürosu" adı altında faaliyet gösteriyor, onu da öğrendim. Bir kısmı ise "araştırma-geliştirme" diye geliyor ve kısa süreliğine izin koparıyor. İşte o kısa sürede de yapacağını yapıp gidiyor! Tüm bunlar ciddi vergi kaybına neden olduğu gibi haksız rekabete de sebep oluyor. Senin kendi firman vergi verip maliyetini yükseltirken, elin yabancısı vergi ödemediği için daha ucuza mal satıp Türk firmasının pazarını kapıyor!.. Buna birinin dur demesi lazım. Dur desin ki, hem ticarî firmalar, hem de tüketici biraz nefes alsın!..