"Ya Hoca. Senin hanım çok geziyor be arkadaş!" demiş merhuma komşuları. Nasreddin Hoca bu, anında taşı gediğine koymuş tabii. "Haksızlık etmeyin" demiş. "O kadar gezmiş olsaydı bize de uğrardı!" Bu kıssanın ucunu bir yere bağlayıp hisse çıkacaktım kendime ama unuttum o yeri. Elimde kalsın da istemiyorum. Ne olur, ne olmaz. Biri kalkıp, 'Ne o elindeki?' dese ne diyeceğim? Bir bahçeye meyve yemeye gitmişsem; orada sadece meyve önemlidir benim için. Bahçeyle ilgilenmem mesela, içindeki ağaçlarla da. Ziyafete davet edilmişsem şayet; o zaman da yemeğin cinsine ve lezzetine bakarım. Eğer bir dostumla birlikteysem; o vakit de benim ilgi odağım o dostumdur. Onun söyledikleri her bir şeyden önemlidir benim için, mekana hiç mi hiç bakmam. Ha, bütün bunlar benim mekana, işin nev'ine, tadına, tuzuna önem vermediğim anlamına gelmez tabii. Demek istediğim, illa hepsi bir arada olsun diye bir ısrarım olmaz. Bunun mütevazılıkla ilgisi yok. Onu da söyleyeyim. Tatil başka. Tatile çıkmışsam ve maksadım eşi dostu ziyaret değil de, sadece tatil yapmaksa; o ayrı. O zaman kendimle baş başa kalacağım demektir ki, parayı bastırır; hem lezzetli yemeği, hem doğal güzelliği ve hem de beni dinlendirecek gizemi olan mekanı seçerim. Niye paramla rezil olayım ki? Bir de iş ile ilgili konular var ki, o; apayrı bir mesele. "İşi ainesidir kişinin, lafa bakılmaz" atasözü hangi millete aittir bilmiyorum. Çok merak ediyorum doğrusu, aslında biraz araştırdım da ama bulamadım maalesef. Biz kullanıyoruz, tamam. Da, elimi vicdanıma koyduğum an bize ait değilmiş gibi bir intiba doğuyor içimde! Nedenini de söyleyeyim: İşine bakıp da; 'Gerçekten başarılı adam' diyeceğim bir örnek göremiyorum çevremde çünkü. Yok! Varsa da ender-i nadirattan. Fakat, uçan kaçanların haddi hesabı yok. Sağıma bakıyorum, uçan dolu; sola bakıyorum, kaçan!.. Konuşmak mı, üstümüze yok. İş icraata döküldü mü tırsıyoruz! Neden? Hani, işi ainesiydi kişinin, nerede kaldı o kocaman söz? 'Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu' demezler mi adama? Derler ama olsun. Eş dost sohbetlerinde hep, 'Adama bak yahu. Bir simit evi açtı köşe oldu' veya 'Bir ihracata başladı, paraya para demiyor' gibi sözler saçılıyor çevreye. O adamın senelerdir piyasada olduğuna, belki on defa batıp çıktığına hiç bakan yok. Varsa yoksa kazancı. Bu muhabbetler çok sığ geliyor bana. Derinlik yok, takdir yok, idrak yok! Zenginin parası züğürdün çenesini yorarmış sözü kesin bize ait, şek ve şüphem yok bundan. Ayrıca, 'gösteriş budalası' diye tabir edilen tiplerin bizim aramızda yaşadığını, daha doğrusu 'mütevazı' insanların bu toplumda yeri olmadığını adım gibi biliyorum da "İşi ainesidir kişinin lafa bakılmaz" tabirinin hangi topluma ait olduğunu çok aramama rağmen bulamadım. İyi mi? Bayram tebriki Başı rahmet, ortası af ve mağfiret, sonu cehennemden âzâd olan bir ramazan daha bitti. Ramazan bayramınızı tebrik eder, müjdelenen nimetlere kavuşanlardan olmanızı dilerim. > MI ACABA?!. İnternet sitelerine 'Kiralık katilim' diye ilan veren S.E. yakalanmış... Tedaviye muhtaç ne kadar çok psikopat var şu toplumda yahu! *** Mahkeme Mehmet Ali Ağca'ya tarih vermiş: 1 Nisan 2005 Yargıcın Nisan 1 şakası da böyle oluyor demek ki! *** ANAP ile DYP birleşme kararı almış... Geç bile kaldılar! *** İngilizler çocuklarını az dövebilecekmiş... "Dizini dövmeyen kızını döver"i yeni duydular demek ki!