Kitap, yine kitap

Türkiye'de siyasi partiler başta olmak üzere birçok sivil toplum örgütü ve firma iletişim kopukluğu yaşıyor ama hiçbiri farkında değil bunun. Farkında olanlar da ne yapacağını bilemediği için bocalayıp duruyor. Bu iletişim eksikliğinden dolayı kurumlar ile toplum arasındaki kopukluk büyüyor ve adeta bir uçurum oluyor. Bu kopukluğun en önemli etkisi tarafların birbirini anlayamaması şeklinde tezahür ediyor ki, zaman zaman çok ağır bedel ödüyor firmalar bu konuda. İletişim kuramayan kişi ve kurumlar ağzıyla kuş tutsa dahi o hünerin beş paralık bile bir kıymet-i harbiyesi yok çünkü. Global Tanıtım Genel Müdürü ve ayrıca Uluslararası Halkla İlişkiler Derneği (IPRA) Başkanı olan Ceyda Aydede, iletişim sektöründe isim yapmış bir profesyonel, tam bir marka. Aydede, kendi birikimi ve iletişim fakültelerinde verdiği derslerden imbiklediği bilgileri bir kitapta topladı ve 'Profesyonel bir ilişki: Medya ve halkla ilişkiler'i yayınladı. Önemli bir boşluğu dolduracak nitelikte ciddi bir emek ürünü bu kitap. İletişim çağında, bilişim öne çıktı diye stratejik liderliğin önemi azalmış değil tabiî, aksine arttı. Gerek siyasi yelpazede, gerek kamu hizmetinde, gerekse de gönüllü kuruluşlarda, yeteri kadar stratejik liderin mevcut olmadığı, en azından ihtiyacı karşılayacak kadar bulunmadığı biliniyor. Dünyada böyle bu. Türkiye'de ise öyle az ki, olanı bulmak için çıra yakıp aramak lazım. Ne yazık ki hiç önem verilmedi. Yeni yeni anlaşılıyor stratejik liderin değeri ve özel firmalar başta olmak üzere, tüm kurum ve kuruluşlar; statejik lider arıyor şimdi. Gündemin çok sık değiştiği dünyamızda şirketlerin de değişime ayak uydurması gerekiyor ve bu değişim stratejik lider olmadan olmuyor çünkü. Dünyanın ilk liderlik etütleri profesörü John Adair'in kaleme aldığı ve dünyada 400 binden fazla satan 'Etkili stratejik liderlik' kitabını dilimize kazandıran ve toplumun istifadesine sunan Babıali Kültür Yayıncılığı'nı kutluyorum. Öbür taraftan Mustafa Kuruca'nın Tüm Yönleriyle Emeklilik isimli eserini Yaklaşım Yayıncılık bastı. Yargı kararlarıyla donatılmış bu kitap, şirketlerin personel ve insan kaynakları servisleri başta olmak üzere tüm serbest muhasebeci ve mali müşavirlerin el kitabı olacak özellikte bir eser. Halen SSK Başkanlığı Sigorta Müfettişi olarak görev yapan Kuruca'nın bu eseri hazırlarken; hayli meşakkat çektiğini ve çok zaman harcadığını yakinen biliyorum. Alanında iddialı bir eser yayınlayan Kuruca, her bakımdan tebrike şayan bir performans gösterdi. Bir de Dinler Arası Diyalog Tuzağı var ki, onu da zikretmeden geçemeyeceğim. Mehmet Oruç'un kaleme aldığı bu eser son günlerin moda deyimi haline gelen dinler arası diyaloğun nihai hedefini açıklıyor ve bu işin altında yatan 'Çapanoğlu'nu tüm gerçekliğiyle gözler önüne seriyor, hem de ilmi vesikalarıyla. Ha, bu arada Prof. Dr. İsmail Kaya'nın ikinci kitabı 'Pazaryeri-Pazarola!' da yayınlandı. Haber vereyim, dedim. MI ACABA?!. Bütçenin dörtte biri çöpe gidiyormuş... Çöp mü karıştıralım yani? *** 13.6 milyon Türk, 13.6 milyon Türk'e 210 kat fark atıyormuş... Biz kardeşiz, fark da neymiş! *** Yılda 8 milyon dolar kazanan McDonald's CEO'su, işe paspasla baslamış... Bizim doğuştan CEO'larımızı bozar bu! *** Özel sektör, yurtdışı kredilerle soluk alıyormuş... Peki, KOBİ'ler ne yapsın? *** Karadeniz'de dört çeşit balık kalmış... Hamsiye bir şey olmasın da gerisi ne olursa olsun! *** Şimdinin modası ses telini gerdirmekmiş... Kulaklarımızı tırmalayan cızırtı artacak desenize şuna!