Knorr'un sürprizi

A -
A +

Knorr'dan ne zaman bir davet alsam, 'eyvah' derim. Bana yine yemek yaptırtacaklar! Korkum boşuna değil; yaptırdılar da nitekim! Almanya'ya, Knorr'un ilk üretim yeri olan Heilbronn'a davet edip orada yaptırdılar. Yo, hayır. Karizmanın çizilmesinden kaynaklanmıyor bu korku ve endişem. Çizilmiş çizileceği kadar, bir kerecik daha çizilse ne olur? Da... yemek yapmasını bilmiyorum. Elim ayağıma dolaşıyor. Panik başlıyor. Olan bardak ve tabaklara oluyor tabii.. Bereket, çocuklarım benim pişirdiğim yemeklerle büyüme gibi bir zaruretin içine girmedi. Yoksa, çocukların hepsi cılız birer fasulye kazığı olup çıkardı. Çok istememe rağmen yemek yapmasını bilmiyorum. Hele lezzetlisini, hiç bilmiyorum. En iddiasız olduğum konu yemek konusu. Unilever Gıda Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Seçkin arayıp "Heilbronn'u yad edeceğiz" deyince, durdum. Bendeki gerginliği hissetmiş olacak ki, "Bu kez yemek yapmayacağız" dedi. İyi öyleyse gelirim. Gittim. Gerçekten yemek yapma durumu yoktu, sadece konuştuk. Çorbanın nereden nereye geldiğini de... Hazır çorba sektöründen kimi görsem, ilk sorduğum soru, hazır çorbalarda katkı maddesi var mı? olur. Öyle ya, günümüzde gıdaya konulan katkı maddelerinin zararlı olduğu hususunda fazlasıyla rivayet var. Sorumu, Uzman Diyetisyen Selahattin Dönmez cevaplandırdı. Dönmez, hazır çorbalarda kullanılan katkı maddelerinin ne nispette olacağının Gıda Kodeksi tarafından belirtilmiş olduğunu ve uygulamanın Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'na bağlı Kontrol Genel Müdürlüğü tarafından kontrol edildiğini belirtti. Hazır çorbaların muhtevası hem yerli, hem de uluslar arası kuruluşların güvencesi altındaymış yani. Bir de lezzet arttırıcı glutamat var. Glutamik asitin sodyum tuzu. Bunun kullanımının da tamamen güvenilir olduğunu, AB Gıda Bilimsel Komitesi (SCF) başta olmak üzere birçok kuruluş tarafından teyit edilip GRAS listesine konulduğunu bildirdi Dönmez. Bu arada Mısırçarşısı'nın hikayesini de öğrendim. Yeme İçme Uzmanı Osman Serim, Hindistan ve Güney Afrika'nın baharat yönünden çok zengin olduğunu ve bu bölgelerde elde edilen baharatın Mısır'da toplandığını bildirdi. İstanbul'a da oradan geliyormuş baharat. Avrupa'ya ise Galata'da yerleşik Cenevizliler tarafından sevk ediliyormuş. Mısırçarşısı 16'ncı yüzyılda Osmanlı döneminde baharat merkezi olmuş. Adı da oradan geliyormuş zaten. Az daha unutuyordum! ABD'de yapılan bir araştırmada enteresan sonuçlar çıkmış. Ebeveynleriyle birlikte yemek yiyen çocuklar hem obez olmaktan kurtuluyor, hem kelime haznesi artıyor, hem de muhakeme kabiliyeti gelişiyormuş.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.