Konut kredisi cazip mi?

A -
A +

Bankalar arasında konut kredisi yarışı başladı, hem de kıran kırana bir yarış bu. Anadolubank 10 yıllık konut kredisini yüzde 0.99'a indirdiğini açıkladı: Yüzde 1'in altı yani. 20 yıl vadeli kredilerde de öyle. İş Bankası, Akbank, Garanti Bankası ve Vakıfbank daha hafta başında yüzde 1.08'e kadar düşürmüşlerdi 20 yıla kadar kullandırdıkları konut kredisindeki aylık faizi. Bir cesur adım da Yapı Kredi Bankası ve Koçbank'tan geldi. Aylık faizi 1.07'ye indirdiklerini duyurdu Koç Holding'e bağlı bu iki banka. Halbuki daha 15 gün önce yüzde 1.20 idi bu kredinin faiz ortalaması. Senenin bitmesine şunun şurasında 20 gün kaldı. Yeni yılda 20 yıllık konut kredisi faizleri daha da düşüp yüzde 1'in altına iner mi acaba? Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince, "Gerekirse tabii indiririz" dedi. En çok, yeni kredi alacak olanlar memnun bu gelişmelerden. Geçmiş dönemde kullananlar ise pişmanlar. Pişmanlar çünkü, onlar aldıkları kredi karşılığında daha fazla faiz ödeyecekler!.. Gerçi 2006 başında yürürlüğe girecek olan mortgage kredilendirme sistemi alternatifleri çeşitlendiriyor ve eski kredileri kapatıp yeni kredi açma imkanı da getiriyor beraberinde ama yine de kredi kullananların kafası karışık. Bir tarafta cazip kredi şartları. Diğer tarafta 'yarın daha da iner mi acaba' beklentisi. Tam bir gerilim.. Bir de buna 'Ya, bunların tersi olursa?" endişesi eklenince paniklememek için sakinleştirici alması gerekiyor piyasa aktörlerinin... Bankalar müşteri arıyor Önceki akşam Türkiye Bankalar Birliği'nin ekonomi yazarlarıyla bir sohbet yemeği vardı. Sohbetin konusu, kredi kartları ve konut kredisiydi tabii. Türkiye Bankalar Birliği Başkanı Ersin Özince, "Piyasa oyuncuları ayakta kalmak için rasyonel davranmak zorunda" dedi. Ardından da kendilerinin bu akılcılığı nasıl uyguladıklarını açıkladı. Bankacılara göre hiç kâr etmeseler bile konut kredisi vermek akıllı bir uygulama. Çünkü, müşteri kazanıyorlar. Kendilerinden konut kredisi alan bir kişi her ay ödeme yapmak için banka şubesine geliyor bir kere. Eh, bankaya gelen o kişiyi kredi kartı, cari ve ticari hesap, sigorta müşterisi yapmak kalıyor geriye ki, bankaların hepsi elemanlarının maharetine güveniyorlar bu konuda. Dolayısıyla, konut kredisini indiren indirene. Özince'nin dediği bu. Müşteri çok önemliyse de bankaları konut kredisi vermeye sevk eden neden sadece müşteri çekmek değil tabii. Türkiye'de 2001'den beri uygulanan sıkı para politikası ve bütçe disiplini kamunun borçlanma ihtiyacını azalttı. Eskiden kamuyu fonlayan bankaların elinde şimdi sanayi kuruluşlarına ve tüketiciye kullandıracakları para var. Bankaların tüketiciyi, tüketicinin de bankaları fark ettiği bir dönem yaşıyoruz yani. Dolayısıyla müşteri onlar için çok önemli. Müşteriyi çekmenin en kestirme ve garantili yolu ise verdikleri kredi kartı ve konut kredisi. Türkiye bu noktaya kolay gelmedi tabii. Kamunun borçlanma gereğinin azalması, enflasyonun düşmesi, kişi başına düşen milli gelirin artması, özelleştirme ve yabancı sermaye girişindeki yükseliş... Bunların hepsi ekonominin doğru yolda olduğunun birer göstergesi. Cari işlemler açığı bile bu kadar olumlu gelişmenin arasında problem olmaktan çıkıyor. Ancaaak! Özince'nin bir de "Türkiye'de kimse kimseye kredi vermiyor. Konut kredileri bile dışarıdan geliyor" sözü var ki, esas kilit cümle bu aslında. "Dökme suyla değirmen döner mi?" Yarın bu sıcak para girişi ya duruverirse?!.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.