Şunun şurasında seçime ne kaldı? İki hafta üç gün!.. Göz açıp kapayıncaya kadar geçecek bir zaman neredeyse. De... seçmen havaya girmiş değil hâlâ! Seçmen böyle de partiler farklı mı? Ne gezer!.. Hemen hepsi Genç Parti Lideri Cem Uzan'ın "Mazot bir YTL olacak" ipine sarılmış, bir o yana sallanıyor, bir bu yana. Tek istisna AK Parti. AK Parti uçuk kaçık vaatlerden uzak duruyor mümkün olduğu kadar. Şimdiye kadar verdiklerine güveniyordur zahir!.. Yazın ortasında seçime gitmek böyle oluyormuş demek ki!.. Herkes, 22 Temmuz'da vatandaşın sandık başına gidip gitmemesini konuşuyor fakat ondan önce, ahalinin miting meydanına çekilmesi meselesi var. Meydanlar bomboş! Hadi, vatandaş miting meydanlarına ilgi göstermiyor, diyelim. Televizyon seyretse bari; onu da yapmıyor. Daha ağzındaki lokma bitmeden uyku moduna geçen adamdan televizyon seyretmesini nasıl beklersiniz?!. Gazete okuma alışkanlığı olan bir millet hiç değiliz! Eee, havaya nasıl girecek bu insanlar? Giremiyorlar tabii. Vatandaşın tepesinde davul - zurna çalıp onları uyandırmak isteyen siyasi partiler naçar kaldı. Özel olarak bestelettirdikleri seçim şarkıları dahi para etmiyor!.. Ahalinin gözü gölgede. Yaylaya gidebilen yaylaya, denize gidebilen denize atıyor kendini. Bunları yapamayan ise gölge bir yer bulup, orada pinekliyor!.. Değil meydan, sokağa çıkmıyor insanlar. İstisnalar yok değil tabii, var. Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen mesela. Türkiye'nin en sıcak bölgelerinden birinde, Mersin'de seçim çalışması yapmasına rağmen adeta bir mıknatıs gibi ahaliyi peşine takıp sürüklüyor. Bu kolay bir şey değil haa, onu da söyleyeyim. Mersinli, her önüne gelenin ardına düşüp gidecek insan değil bir kere. Yedirir, içirir ama peşine takılıp gitmez. Gitmesi için o kişinin misyon sahibi olması lazım. Tüzmen göstermiş bu performansı. Tüzmen'in vaatleriyle Mersinlinin beklentisi örtüşüyor çünkü. Mersin tarım bölgesi. Bugün de böyle dün de böyleydi bu. Ayrıca, limanı var; Akdeniz'in dışa açılan kapısı. Ticaretin ne demek olduğunu asırlar öncesinden bilen bir kent. Tarıma dayalı sanayinin yanı sıra soda, cam, petrol rafineri, çimento sanayinde de iddialı yatırımları var ilin. Turizm bölgesi de. Tüzmen rüzgarı Ekonomik yapısı itibariyle dışa açık olan Akdeniz'de yaşayan ahali ne ister? İhracatta karşılaştığı engellerin ortadan kalkmasını, limanın iyi hizmet vermesini, ulaştırma ve lojistik problemlerinin halledilmesini, bürokrasinin tıkır tıkır işlemesini tabii. Kürşat Tüzmen damardan giriyor ve tam bu konulara temas ediyor. Dolayısıyla, Mersinli ile aynı dilden konuşma hususunda zorlanmadan başarılı oluyor. "Akdeniz'i serbest ticaret bölgesi yapacağız" diyor Tüzmen. Bunun nasıl olduğunu söylerken de işkembeden atmıyor. Başbakan Erdoğan, "Yemezler" diyor ya; Tüzmen sallamış olsa Mersinli de "yemezler" diyecek ama ayağı yere basan şeyler olduğu için Mersinli tarafından hüsnükabul görüyor onun bu sözleri.. Havalimanı sözü de öyle. Tüzmen malum,Türkiye'nin dış ticaretinin artması için gece demedi, gündüz demedi koştu. Şimdi onun meyvelerini topluyor. Ahalinin karşısına çıktığında "Ben koştum" demesine gerek bile kalmıyor. Mersinli onun nasıl bir heyecanla oradan oraya seğirttiğini biliyor çünkü. "18 İslam ülkesi ile serbest ticaret anlaşması yaptık. Hepsini yürürlüğe sokacağız" dediğinde kimse Tüzmen'e "Atma sayın bakanım, din kardeşiyiz" demiyor. Yapıldı bunlar çünkü. Hakeza Mersinli. O da onca zorluğa rağmen ihracat yapıp döviz kazandırdı ülkeye. Şimdi Tüzmen o çilekeş Mersinlilere, "Siz Türkiye'nin moral kaynağısınız" diye hitap ediyor. Mersinli de ona "Türkiye ihracatının referans bakanı." Sinerjiyi görüyor musunuz? İhracatçı bakan, ihracatçı halkla buluşunca sinerji de olur tabii, ortak akıl da. Hele bir de Tüzmen'in enerjisi var ki, onu ne siz sorun ne ben anlatayım. Halkın elini sıkarken sağlam sıktığı yetmiyormuş gibi her bir yere koşuyor Kürşat Tüzmen. Mersin ahalisi çalışkan insanı sever. Gayretli insanı desteksiz bırakmaz. Öyle de yapıyorlar zaten. Tüzmen nerde, Mersinli orada!.. Başbakan Erdoğan'ın pazar günü yaptığı mitinge 40-50 bin kişinin katılmasının ardında da Tüzmen rüzgarı var. Mersin halkı deniz ve yayla gibi iki hoş alternatif olmasına rağmen pazar günü Metropol Meydanı'na gelmişse, Tüzmen'in gayretli çalışmasının sonucunda geldi. Onu da söyleyeyim. AK Parti Mersin'de pek güçlü değildi ama Tüzmen'in oradan aday olmasından sonra işler çok değişti. Bugün AK Parti Mersin'de iddialı durumda. "4 milletvekili kesin" diyor işi bilenler. Geriye kalan 8 milletvekilinin 4'ü MHP'nin, o da garanti. Diğer 4'ü de bağımsız ve CHP paylaşacağa benziyor.