Bir insan "bağcıyı dövmeyi" kafaya koymuşsa allem eder kallem eder döver. Hele isminin önünde "Prof." unvanı varsa; çok daha rahat döver. Türkiye'de unvan, insanlığa hizmet için değil; maalesef, silah niyetine kullanılıyor çoğu insan tarafından! Örnek mi istiyorsunuz? Aha Binnaz Toprak! Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Binnaz Toprak "Türkiye'de Farklı Olmak; Din ve Muhafazakârlık Ekseninde Ötekileşenler" başlığı altında araştırma yaptı ve sonuç bir rapor halinde yayınlandı. İyi oldu, kötü oldu. İçindeki bilgiler doğru veya yanlış. Bunlar ayrı konular ve bendeniz oraya hiç girmeyeceğim. Arkadaşımız İsmail Kapan gerekeni söyledi zaten. De... bir şey var ki, üzerinde tekrar tekrar durmak lazım; çok önemli çünkü. Binnaz Toprak hem "Prof.", hem "bayan". Çifte avantajlı yani. Bu hanım, raporun tartışıldığı bir ortamda araştırmanın baştan savma olmadığını iddia etti ve hangi illerde kimlerle görüştüklerini bir bir saydı. Ardından da "Maalesef, TUSKON'a ulaşamadık!" diyerek; bombayı patlattı. Binnaz Toprak, bu ifadeyle şunu demeye getiriyor aslında: "Bir enstitü ile çalışan benim gibi koskoca bir Prof. eğer bir kuruma ulaşamamışsa, o kurum yok demektir!" Dedim ya, isminin önünde "Prof." titri var! Ona inanmayıp da kime inanacağız?!. Binnaz Toprak kusuruma bakmasın! Onun bu sözüne "sazan" gibi atlayamayacağım. Kendisini pek tanımıyorum ama TUSKON'u tanıyorum; hem de çok iyi tanıyorum. TUSKON'un açılımı: Türkiye İş adamları ve Sanayicileri Konfederasyonu. 150 derneğin çatısı TUSKON. Ayrıca, 7 federasyonu ve 14 bin civarında iş adamı üyesi var. Ciddi bir sivil toplum kuruluşu yani. Google tıklayıverse, TUSKON'la ilgili 400-500 bin site ve yazı bulurdu ama "bulamadım" diyor Binnaz Toprak. Şimdi bu söze inanmaya nasıl ikna edeceğim kendimi?!. TUSKON Türk sanayici ve iş adamlarının dışa açılan kapısı. Afrika, Avrasya, Orta Doğu... hepsini avucunun içi gibi biliyor bu kurum. Taa Amerika'ya kadar uzandı ve Washington'da temsilcilik açtı. Senede bir milyona yakın "Anadolu Kaplanı"nı yurt dışı pazarı ile tanıştırıyor ve onların önemli bir kısmının ihracatçı olmasına katkı sağlıyor. Ayrıca, bunu Dış Ticaret Müsteşarlığı ve ilgili bakanlıklarla birlikte yapıyor. Gel de, Binnaz Toprak'ın "Ulaşamadım" sözüne inan?!. Fadime hiç evlenmemiş. Yaş 80 olunca, "Evlenmek istiyorum" diye ayaklanmış. Akrabaları, "Ele güne rezil oluruz. Gel vazgeç" diye yalvar yakar olmuşlar. Fadime kafaya koşmuş bir kere. "Evleneceğim işte, evleneceğim..." Ailenin cin fikirlilerinden biri "Tamam nine" demiş. "Şu tepedeki kulenin önündeki iğneyi gör, evlen!" Fadime elini alnına koyup bakmış ve "İğneyi gördüm, görmesine de kule nereyedur uşağum" demiş. Binnaz Toprak, Fadime sanki. İşine geleni görüyor, gelmeyeni görmüyor. Baktığı TUSKON olsa dahi!