Malatya vizyonu -2-

A -
A +

Önceki yazımda, Malatya'dan çok etkilendiğimi yazmış ve bu etkilenme sebebini açıklayacağımı bildirmiştim. Malatya güzel bir şehir. Yemyeşil; her bir tarafı kayısı ağacı. Havası temiz. Kayısı ve kirazının emsali yok. Suyu billur gibi.Yemekleri lezzetli. De, etkilenme sebebim bunlardan hiçbirisi değil. Çok daha başka! Malatya'nın yetiştirdiği birçok iş adamı, sanayici, yatırımcı, müteahhit, bürokrat, ilim adamı, sanatçı var; çoğu başarılı da. Ama beni etkileyen bu da değil. Bu insanların her birisinin ayrı bir siyasi görüşü, dünya anlayışı ve kültür yapısı var. Fakat, bunlardan da etkilenmedim. Beni etkileyen Malatyalıların nev-i şahsına münhasır özelliği. Şimdi bunu açıklamaya çalışayım. Diğer illerimize de gittim; o yöre insanları ile tanıştım. Oradan da başarılı iş adamları, bürokratlar ve sanatçılar çıkmış. Fakat, her birisi kendi siyasi görüşü, sosyal düşüncesi ve hayat anlayışı doğrultusunda hareket ediyor. Benden olanlar ve olmayanlar, meselesi yani. Malatyalıların da siyasi görüşü farklı; zevkleri ve hayat tarzları da öyle ama onların öncelikleri Malatya. Memleketine hizmet edeni bağrına basıp takdir ediyor; etmeyeni ise hizmete teşvik ediyor. Düşmanlık yok, kavga yok! Malatya dışındaki Malatyalılar için de geçerli bu, Malatya'da yaşayanlar için de. Aidiyet, her toplum için önemli. Ama her şeyde olduğu gibi onun da fazlası zarar. İnsanların ait oldukları bölgeye veya mensubu olduğu meslek ve sosyal kulübe bağlılığı çok fazla olursa, ister istemez içe kapanma başlıyor ve o grup artık dış dünya ile ilişiğini kesiyor. Malatyalılar bunu aşmış. Önceliklerini doğru koydukları için başarmışlar bunu. Siyasi görüşü, soyu sopu, mesleği ne olursa olsun... Malatyalı için muteber olan Malatya'ya hizmet etmek. Hizmet dediğim de okul yaptırmak, derslik ve sağlık ocağı açmak. Bir de öğrencilere burs verip onların başarılı olmalarına katkı sağlamak. Malatyalılar bunu öyle samimi yapıyorlar ki, o hizmet halkasının içine giren Malatyalıların sağcı-solcu; liberal-muhafazakar; sanayici veya bürokrat olmasının bir özelliği kalmıyor. Daha doğrusu bu tür aidiyetler; gerekli olan sinerjinin ortaya çıkmasına engel olmuyor. Geri planda kalıyor çünkü. Memleketi Malatya'ya dünyanın en büyük entegre tesisini kuran ve bununla da kalmayıp inşa ettiği sosyal ve eğitim tesisleriyle Malatya'ya damgasını vuran Çalık Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Çalık; "Bu konuda Kayseri bizden fersah fersah ileri" diyor ama ben şahsen Malatyalıları bu konuda çok başarılı buldum. Doğru, Kayserililerin tutkunluğu ve şehirlerine kazandırdıkları eserler çok fazla ama Malatyalıların performansı da hiç fena değil. Ahmet Çalık'ın yatırımla ilgili bir sözü var ki, çok doğru: "İş adamının kendi şehrine yatırım yapması için o şehir halkının sanayiciyi sevmesi lazım. Bugün biz Malatya'da yatırım yaptık ama arkamızda Malatyalıların desteği vardı. Bizi gayretlendirdiler. Kendi hemşehrilerinin sahip çıkmadığı hangi sanayici kendi şehrine yatırım yapar?" Malatyalıların ve Kayserililerin bu davranışı aslında tüm Türkiye'ye örnek olmalı... Bu vizyonun mutlaka genişletilmesi ve Türkiye geneline yayılması lazım.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.