Malatya'da duygu yoğun bir gün yaşadım. Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, Malatyalı İşadamları Derneği (MİAD) Başkanı Yunus Akdaş, ünlü tiyatro oyuncusu Kenan Işık, Malatya Valisi Halil İbrahim Daşöz ve Malatyalı iş adamları için de geçerli bu söylediğim. Muazzam bir sevgi selinin içinde kaldık tüm Malatyalılarla birlikte. Malum, 2006 yılında kimsesiz çocukların kaldığı Malatya Çocuk Esirgeme Kurumu Yurdu'nda acı bir olay yaşanmış ve bir bakıcının çocuklara kötü davrandığı ortaya çıkmıştı. Sevgi ve şefkatin zirve yaptığı illerimizden biri olan Malatya'da böyle bir hadisenin yaşanması tüm Türkiye'yi ayağa kaldırdı. Daima birlik ve beraberlik içinde olan Malatyalı iş adamları, bu hadisenin altında kalmadı ve hemen toparlanıp bu ayıbın telafisi için harekete geçtiler. Olayın yaşandığı yurdun yerine beş ev yapacak ve o çocukları hayat standardı yüksek bir yuvaya kavuşturacaklardı. Bu düşüncelerini kamuoyu ve Başbakan'la da paylaşmak için 20 Mart 2006'da Erdoğan'la bir araya geldiler. Recep Tayyip Erdoğan o toplantıda, "Bu iş için gerekirse dilencilik bile yaparım" deyip Malatyalı iş adamlarına isimleriyle hitap ederek; bu projeye destek vermelerini istemişti. Verdiler tabii. Düşünülen 5 ev, 16 oldu. Ev de değil, villa oldu hem de. Yüreğinde sevgi kalmamış bir görevlinin muamelesiyle ortaya çıkan sevgisiz olay, kalbi sevgi dolu Malatyalı iş adamları tarafından sevgiye dönüştürüldü ve yara sarıldı. İşte adına "Sevgi Evleri" denilen bu villaların devir teslimi vardı önceki gün ve coşkuyla icra edildi bu tören. Çocuklar adına konuşan Sümeyra Demir, "Sevgi ve şefkati dolu dolu yaşayarak hazırlanacağız hayata" dedi. Devlet Bakanı Nimet Çubukçu ise "Malatya Sevgi Evleri örnek oldu. Kayseri başta olmak üzere birçok ilimizde bu proje uygulanıyor" dedi ve artık 5-6 çocuğa bir bakım personeli düştüğünü söyledi. En önemlisi belki de bakım ve temizlik personelinin birbirinden ayrılmış olması idi. Her birisi için ayrı eğitim gerekiyor çünkü. Bu projenin mimarlarından biri olan MİAD Başkanı Yunus Akdaş, yaptıkları protokolde "Sevgi Evleri"nin yönetiminde kendilerinin de söz sahibi olması için şart koyacaklarını bildirdi ve bu çocuklar hayata hazırlanıncaya kadar her türlü ihtiyaçlarını karşılamayı düşündüklerini belirtti. Gezdiğimiz "Sevgi Evleri"nin hepsi dayalı döşeli idi. Çocukların bu villalara yerleşmesi de muhteşem oldu. Orhan ve Derviş Peker kardeşler hepsini tepeden tırnağa giydirdi ve öyle girdiler yeni yuvalarına. Malatya halkı gerçekten örnek bir davranış sergiledi. Türk toplumunun kendi yarasını sarmada gösterdiği mahareti tekrarlayıp, dul ve yetimlere uzatılan ellerin hâlâ var olduğunu bir kez daha ispatladı.