Malatyalıyı örnek yapan ne?

Malatya'nın, son 10 senede nereden nereye geldiğini görüp de şaşırmamak mümkün mü? Rahmetli Turgut Özal, 1980'li yıllarda Malatya'ya fazlasıyla teveccüh gösterdi. Müteşebbis Malatyalıları yüreklendirip onların iş adamı olmalarına yardımcı olduğu da bilinen bir gerçek. De... bunların hepsi ferdi gelişmelerdi. Malatyalı o dönemde birlikte hareket etme kabiliyetine pek sahip değildi. "Sen-ben" çekişmeleri bitirip tüketiyordu onların enerjisini. Şimdi öyle değiller ama. Örgütlü bir Malatya var artık. Hastalıkta, sağlıkta... Zenginlikte, fakirlikte... hayırda, hasenatta... Malatyalı tek yumruk, tek yürek. Hele Malatya ise söz konusu olan. El ele, gönül gönüle verip hallediyorlar illerinin ihtiyacı olan her ne ise. Sosyal sorumluluk şuurları çok gelişti yani. Önceki gün Malatyalı İşadamları Derneği (MİAD) Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün'ü misafir etti. "Türkiye'de müteşebbis kıtlığı var" diyen Ergün, Malatya'nın bu yönden zengin olduğuna dikkat çekti ve Malatyalı müteşebbisleri komşu illere ve Türkiye'ye örnek olmaya çağırdı. Malatya'nın en bilinen ve belki de en eski müteşebbisi Mahmut Çalık da o toplantıdaydı. Çalık, Malatya'nın en büyük yatırımcısı aynı zamanda. Dünyanın ikinci büyük entegre tesisi onların. Pamuk giriyor, giysi çıkıyor. Ahmet Çalık'ın babası olan Mahmut Çalık'a, geçmişte Başbakan Erdoğan'a "sıkıntıdayım" diye mektup yazdığını hatırlatıp işlerin nasıl olduğunu sordum. "İyi" dedi. Biraz daha üstüne gidip, o zaman niye feryat ettiğini sordum. "Ben feryat etmedim" dedi. "Sadece, uyardım!" Mahmut Çalık'ın sanayiciliği yeni değil. 50 senedir bu işi yapıyor ve Anadolu tabiriyle söylemek gerekirse; "eski kulağı kesik"lerden. Tecrübe küpü. Elimi tutup, "Zamanında Özal, Demirel ve İnönü'yü de uyardım" dedi. Ardından da "Bir tek Ecevit ve Baykal'ı uyarmadım" diye ilave etti. Onları niye ikaz etmediğine bir açıklama yapma ihtiyacı duymuş olmalı ki, "Onlar sanayinin ve yatırımın ne olduğunu bilmezler" diyerek tamamladı sözlerini. Mahmut Çalık'ın rahmetli Sakıp Sabancı'yı andıran yönleri çok. İkisi de Anadolu eşrafı. İşlerinden başka bir şeyi düşünmezler onlar ama yeri geldiğinde de önünü ardını düşünmeden ne diyecekse derler. Ayrıca, insan sevgisi onların iliğine işlemiştir. Yardım etmeyi, fakir fukaranın elinden tutmayı can-u gönülden, severek yaparlar. Eğitimini tamamlayıp bir işin ucundan tutan gençleri gördükçe göğüsleri kabarır onların. "Eğitim" dedi Mahmut Çalık. "Türkiye'nin eğitim meselesini bir an önce halletmesi lazım." Mahmut Çalık'a göre, eğitim ve sağlık bir ülkenin vazgeçilmezi. Ne kadar yatırım yapılsa az. Sabancı da çok söylerdi bu sözleri. Söylediği hiçbir şey sözde kalmadı; harfiyen uyguladı. Türkiye'ye kazandırdığı okul, yurt ve sağlık birimleri herkesin malumu. Mahmut Çalık da öyle. Malatyalı gençlere burs verenlerin en başında o geliyor. Bir de hastanesi var. "Geçen gün" dedi. "Hastaneye gece baskını yaptım. Bütün ünitelerini dolaştım, görevini yapmayan var mı diye." Mahmut Çalık'a tekstilin durumunu sordum. Enteresan bir cevap verdi. "Dünyada kişi başına 5 metre kumaş tüketiliyor." Tekstilin önemi azalmaz anlamına söylenen bir sözdü bu. Fakat, "Teknolojinin yeri başka" diyerek; Türkiye'nin teknoloji yatırımı yapması gerektiğinin altını çizdi...