Malatya'nın insanı

A -
A +

Mimsan Yönetim Kurulu Başkanı Enver İlhan Malatya'ya davet ettiğinde hiç tereddütsüz 'evet' dedim. Evet, geliyorum! Malatya çok güzel bir kent bir kere. Havası, suyu ve güneşi mükemmel. Hele insanları? Harika! Misafirperverlikleri, cana yakınlıkları ve çalışkanlıklarıyla harika!.. Böyle bir yerden insan davet alır da gitmez mi? Gittim tabii. İyi ki gitmişim. Onca yorgunluğun üstüne ilaç gibi geldi. 15 gündür Kapadokya, Şanlıurfa, Mardin, İskenderun dolaşıp duruyordum. Malatya'nın temiz havasını soluyunca tüm yorgunluğum gitti. Her ne kadar kayısı mevsimi değilse de üzüm vardı. Elma, armut ve erik vardı. Mimsan'ın bahçesinden toplayıp yediğim şeftalinin tadı hâlâ damağımda. Şıra Pazarı'ndan alıp getirdiklerimle de Ramazan soframı süsleyeceğim. Dut, kayısı, üzüm kurusu aldım oradan. Pestil ve kayısı çekirdeği de tabii. Malatya'da yediğim nefis yemekleri de sayıp dökersem, benim, Sultansuyu Tarım İşletmesi'ndeki atlar gibi besiye çekildiğimi sanıp kıskananların olmasından korkuyorum; onun için girmiyorum o mevzua. Bende kalsın. Gördüklerimi anlatabilirim ama... Mimsan, 25 senedir kalorifer kazanı üretiyor. Sonraki senelerde endüstriyel kazan üretimi daha bir ağırlık kazanmış ama işin nüvesi kalorifer kazanı. Hemen belirteyim ki, Malatya gibi şehirlerde sanayicilik yapmak çok zor. Hani, "Kötü komşu insanı hacet sahibi yapar" denir ya; mahrumiyet de Mimsan'ın muazzam bir makine parkına sahip olmasına neden olmuş. "Şunu da başkasına yaptırayım" demek gibi bir lüksü yok. Makine ekipmanı bakımından Türkiye'nin ilk üç firması arasında Mimsan. Her neyse, mevzua dönelim. Kazan deyip geçmeyin; birçok özelliği var bunun. Kazanın binayı ısıtma fonksiyonunun yanı sıra daha başka hususiyetlerinin de olması lazım. Maliyet mesela. Tasarımı doğru yapılmış olmalı ki, binayı ısıtırken tasarruf da sağlasın. Eee, nasıl olacak bu? İnsanoğlunun sağlıklı olabilmesi için doğru nefes alması gerekiyor değil mi? Aynı şart kazan için de geçerli. Burun yoluyla alınan hava nasıl diyaframa inip bütün vücuda yayılıyorsa, kazanın da aynen öyle yakması lazım oksijeni. Kazanın da tıpkı insan gibi burundan aldığı havayı ağızdan vermesi lazım. İçeride tam manasıyla dolaşıp yanması ancak böyle mümkün çünkü. Bunun için de kazandaki yanma sisteminin doğru tasarlanması gerekiyor. Bu da üretici firmanın işi tabii. Çevreci kazan Hakeza çevre. Bu konu çok önemli. Birçok insan kalorifer kazanlarından çıkan zehirli gaz nedeniyle hasta oluyor çünkü. Hatta ölüyor! Enver İlhan, işini seven bir mühendis. Mühendislikten asla taviz vermiyor. İşi gücü ar-ge. Vaktini ürettiği makinelerin ideal çalışmasına vakfetmiş. Başarılı olmuş da. Mimsan'ın ürettiği kazanlar, hangi yakıtı yakarsa yaksın; çevreyi kirletmeyecek biçimde dizayn edilmiş. Yeter ki doğru kullanılsın!.. Hastane, okul, fabrika ve konut... hepsi aynı. Enver İlhan'ın Mimsan servis yetkilileri ile yaptığı toplantıya katıldım. Uzun uzun kazanın özelliklerini anlatan İlhan, "Şayet" dedi karşısındaki kalabalığa. "Bu makineleri kullananlara nasıl çalıştığını öğretmezseniz, vebal altında kalırsınız!" Önümüz kış. Birçok apartman ısınmak için kömür, odun gibi katı yakıt kullanacak. Başka çaresi yok. Bacadan göğe yükselen siyah dumanlarla şehirler kirleniyor ve bu kirli hava insanların hastalanmasına sebep oluyor! Bütün bunlar, yanlış kullanımdan kaynaklanıyor tabii. 15-20 apartmandan müteşekkil bir site düşünün ve bu kadar binaya bir veya iki kapıcının baktığını farz edin. Yandı gülüm keten helva!... Kalorifer kazanının doğru yanması için kazana dökülen kömürün üzerine odun koyup onun yavaş yavaş tutuşmasını beklemek lazım. Ki, katı yakıt tutuşma sıcaklığına ulaşsın. Kapıcının bu titizliği gösterdiğini kabul etsek dahi onunla bitmiyor bu eylem. Kor halindeki ateşin üzerine kömür atmak da yanlış. Doğrusu, harlanan kömürü öne çekip yeni kömürü arkaya dökmek. Yoksa, kömür ateşi boğuyor ve yanlış yanmadan dolayı ha bire yanmamış zehirli gaz çıkıyor bacadan. Bir de fanların açılması var ki, çok büyük tehlike! Havanın içindeki yüzde 60 nispetindeki azot hızlı yanmayı sağlıyor sağlamasına ama yanma çok hızlı olduğu için çevreye zehir saçıyor. Ne kadar ısı lazımsa fanı o kadar açmak gerekiyor. Daha fazla değil yani.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.