Marka mı, hani nerde?

A -
A +

Türkiye marka fakiri zavallı bir ülke. Ülke öyle de şirketler farklı mı? Al birini çal ötekine!.. Geçenlerde dünyanın en değerli 250 markası açıklandı. Bu listede Türkiye'nin esamisi bile okunmadı; yoktu. Bu arada fikri mülkiyetin korunması konusunda en kötü performans gösteren ilk 10 ülke arasında yer aldığını da söyleyeyim ki, anlayın perişanlığımızı! Bir de elin oğluna bakın. Coca Cola'nın sadece marka değeri 43 milyar 146 milyon dolar. Microfost'un 37 milyar 74 milyon, Intel'in 25 milyar 95 milyon, Google'ın 24 milyar 687 milyon dolar. Uzayıp gidiyor... "Fast-foot" diye dudak büktüğümüz McDonald's bile 24 milyar 83 milyon dolar marka değerine sahip. Nike'ın değeri ise tamı tamına 17 milyar 818 milyon dolar. Türkiye neden bu kadar geriden takip ediyor acaba dünyayı? Öncelikleri farklı da ondan! Hani, âdettendir; sınıfın tembel öğrencileri en arka sırada otururlar ve buna rağmen kendilerini adam yerine koyarlar ya; Türkiye'ninki de böyle bir şey işte. Züğürt tesellisi!.. "Ahbap-çavuş" ilişkisiyle köşeyi dönmek varken, kim niye ciddiye alsın Ar-Ge ve bilgiyi? Para kazanan kötü! İşinde başarı gösteren kötü! Kendini ilme adayan kötü! Dişini tırnağına takıp çalışan kötü!.. İyi olan ne? Zabıtaya rüşvet verip köşe dönen, iyi! Sahte belge tanzim edip ihya olan, iyi!.. Zihniyeti görüyor musunuz? Yarış yok! Rekabet yok! Başını kumdan çıkarıp etrafa bakmak yok!.. Ama köşeyi dönmek için her türlü suistimali yapmak ve tüyü bitmemiş yetimin hakkını yemek mubah! Kalpazanlar saygı görüyor şu memlekette ya, kahroluyorum! "Ata nal çakıldığını görmüş, kurbağa da ayaklarını uzatmış" misali Türkiye her organizasyona üye olmaya bayılıyor. 6. Çerçeve Programı'nda boyunun ölçüsünü aldığı yetmediği gibi şimdi de 1 milyar dolar verip 7. Çerçeve Programı'nda yer almaya hazırlanıyor. Türkiye'nin boyu değişmedi halbuki! Değişmesi için TÜBİTAK'ın kendini yenilemesi lazım ama kimin umurunda. TÜBİTAK gibi bir kurum hâlâ siyasî otoritenin ağzının içine bakıyor. Tıpkı YÖK gibi "Sırça Köşk"ten çıkamadı!.. Telekomda tek ses Alengirli iş yapma alışkanlığını terk edemiyor bir türlü şu memleket be arkadaş! Ne fikri mülkiyetin kıymeti var, ne de markanın. Turizm Bakanlığı, senelerdir Türkiye'yi marka yapacağını iddia edip para harcıyor. Ülke marka olur mu hiç? Böyle bir garabet dünyada yok! ABD ve Fransa, güvenli birer ülke ama marka değiller. Marka, New York ve Paris; birinde "Özgürlük Anıtı" sembol olmuş, diğerinde Eyfel Kulesi. Halbuki Türkiye'de marka olmaya namzet sayısız şehir var. İstanbul, Konya, Bursa, Şanlıurfa, Gaziantep, Diyarbakır, Mardin, Mersin, Tarsus, Adana, Tokat, Amasya, Van, Kars, Trabzon ve Rize... bu şehirlerin her birisi marka aslında fakat ihmal edildikleri için unutulup gitmişler. Üzerlerindeki tozlar alınıverse hepsi ortaya çıkacak bu cevherlerin ama kim ve hangi kafa yapacak bunu?!. "Yiğidi öldür de hakkını yeme" derler. Hakkını teslim etmek lazım gelen sektörler de var. Telekomünikasyon mesela. 14 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaşan sektör, büyümesini "Ar-Ge" ile sürdürmeye çalışıyor. Başka çaresi de yok zaten. Ar-Ge yapmazsa, dünya devleri arasında sıkışır kalır çünkü. Yatırımlar toplamı 6 milyar 100 milyon doları bulan Turkcell her sene yaklaşık 350 milyon dolarlık bir bütçeyle Ar-Ge yapıyor ki, hiç fena değil. Ayrıca, 300 mühendis çalışıyor bu teknoloji şirketinde. İsviçre'den Almanya'ya hatta Jamaika'ya kadar yazılım satan Turcell'in ülke ekonomisine ve sektöre sağladığı katkıyı düşünebiliyor musunuz? Bu yeter mi? Yetmez tabii. Sektörün daha dinamik olması ve dünya pazarlarına açılması gerekiyor kesinlikle. Yaptılar da bunu. Daha önce KOBİ diyebileceğimiz küçük işletmelerin üye olduğu Tüm Telekomünikasyon İş Adamları Derneği (TÜTED) çatısı altında Turkcell başta olmak üzere Türk Telekom ve Nortel Netaş gibi firmalar bir araya geldiler ve "Telekom sektöründe tek ses" sloganıyla iş birliği yapmaya karar verdiler. Dünya telekomünikasyon sektöründe lobiciliğiyle isim yapmış olan Serenus Conseil Türkiye de var bu yeni iştirakçiler arasında ki, bu birliktelik sektöre yeni ufuklar açacaktır mutlaka. Bu arada Vestel'i belirtmeden geçersem haksızlık etmiş olurum diye düşünüyorum. Bravo Ahmet Nazif Zorlu'ya. Manisa'yı teknoloji kenti yaptı adam. Bin 100 mühendisle Ar-Ge yapıyor. Gerçekten bravo.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.