MB'nin ezber bozan kararı

A -
A +

TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi sevinçten uçuyor. Nasıl sevinmesin ki? Dolar yükseldi! Düşük kurdan dolayı kârı azalan, hatta müşterisini kaybeden ihracatçının yüzü güldü birdenbire. Büyükekşi, memnuniyetlerinin kaynağı olan Merkez Bankası (MB) Başkanı Durmuş Yılmaz'a methüsenalar düzüyor. Eh, pek de haksız sayılmaz hani. MB kararları ihracata bir nevi can suyu oldu çünkü. 2001 yılından bugüne kadar "yüksek faiz, düşük kur" politikaları uygulanıyordu. Şimdi, "düşük faiz, yüksek kur" dönemi başladı. MB'nin bu "ezber bozan" politikası aslında yatırımları arttıran ve ekonomiyi canlandıran bir politika. Madem faizler düştü, tüketim ve yatırım harcamaları da artsın; değil mi? Değil işte. Kazın ayağı öyle değil! Merkez Bankası Türk Lirası zorunlu karşılık oranlarını da arttırdı. Bu kararla bankaların 75 milyar lirası MB'ye gitmiş oluyor. Ki, MB daha şimdiden 22.5 milyar TL çekti bile. Bu da bankaların 4 milyar TL daha az kâr etmesi anlamına geliyor. Bankaların bu 75 milyar TL'ye faiz alması mümkün değil çünkü. MB, kullanılabilir para hacmini daraltmış olmakla kalmadı, bankalardan bir nevi kâr transferi de yapmış oldu. Bu gelişmeler ışığında, uygulanan sıkı para politikalarının tavizsiz devam ettirildiğini söylemek mümkün. MB'nin piyasaya verdiği mesaj çok açık aslında: "Ayağınızı yorganınıza göre uzatın. Borç kaynakla yola çıkıp sonunda saçınızı başınızı yolmayın!" Esas mesaj sıcak paraya tabii. "Fazla kâr edemeyeceğiniz bir döneme girildi. Başka piyasalara gidin!" MB yeterli döviz rezervine sahip. Aldığı kararlara öfkelenen yabancı fonların, "Faizleri yükseltin. Yoksa sıcak paralarımızı çekeriz" türü savuracağı tehditlerinden korkmuyor. Dolayısıyla, sıcak para girişini zorlaştırıcı tedbirleri alırken zorlanmadı. Da... bu politika sürdürülebilir bir politika mı? Şimdilik herhangi bir problem gözükmüyor. Ancak, dolar kuru yükselir ve 1.75'e tırmanırsa ne olur? Bu endişe pek haksız bir endişe değilse de Türkiye'nin bu riski alması gerekiyordu. TL'nin değer kaybetmesiyle birlikte enflasyon da artabilir mesela ama son 40 yılın en düşük seviyesine geldiğini unutmamak lazım. Enflasyon tehlike olmaktan çıktı yani. Bir de tabii bütçe açığı meselesi var. Büyükekşi, "problem olmaz. Mesele etmemek lazım" dedi. Kendilerine güvendiklerini ve ihracattaki artışın bütçe açığına fırsat vermeyeceğini söylüyor. Her ne olursa olsun, Durmuş Yılmaz'ın aldığı bu kararın uzun vadede işe yarayacağını dost düşman herkes kabul ediyor! Hatta, dış piyasada şaşkınlığa neden oldu. Kararları cesaretli ve ümit verici bulan dış piyasa dün Londra'da Durmuş Yılmaz'ı ağırladı. Dünyanın en büyük yatırım kuruluşlarının yetkilileri; dinledikleri Yılmaz'ın uyguladığı başarılı politikaları takdir ettiklerini bildirdiler.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.